Top
Berrin Karakaş

Berrin Karakaş

karakasberrin@gmail.com

18/12/2010

Saza gel Sarıgül saza gel

Türkü ve yılbaşı zorla zorla bir araya gelmiyor gibi. Yılbaşı daha çok popla, cazla, funkla gidiyor sanki. Rakıyla değil şarapla gidiyor. Bu tespitlerimin müsebbibi House Cafe’de meşhur yılbaşı filmi ‘It’s a Wonderful Life’taki James Stewart gülüşüyle bizleri karşılayan Mustafa Sarıgül. “Nişantaşı’nda Yılbaşı” konseptli börekli, kekli ince belli çaylı toplantıda söyledikleri düşündürücü etkisi yapıyor kafaya. “Şanzelize gelecek, Nişantaşı’na bakacak. Nişantaşı Paris’ten, Şanzelize’den geri kalmayacak!”. Bu çerçevede “İleri” diyerek yapılanlarsa, hem düşündürücü hem güldürücü. Kırmızı halılarıyla Abdi İpekçi Caddesi mesela. Kırmızı halıda trafik delirmesi daha bir soylu olsa gerek! Trafik çıldırmış ama altında kırmızı halılar serili…

Sarıgül’ün “Müjdeler Olsun Nişantaşı’ma” haberlerinden biri de yeni yıla özel fayton servisi. 15 Ocak’a kadar Beymen Brasserie’nin önünde olacak Noel Baba kılığındaki faytoncu bedavaya küçük çaplı bir Nişantaşı turu yaptıracak halka. Kar çok çok yağaydı, kesin dört geyik çeker bir kızak da ayarlanırdı. Bunlar faytonun geyik tarafı, olmayanı da “Aman faytoncu çok açılma” olmalı. Aşağılarında semtin keza, o kadar ışıltılı değil dünya. Noel Baba’nın düşecek baca bulamayacağı evler bile var.

Gelelim esas mesele, türküler ve yılbaşı’na. Sarıgül’e toplantıda “Nişantaşı’ndaki eğlencede kimler çalacak, kimler söyleyecek?” diye sorduğumda, yanında oturanlara şöyle bir bakıp onların da yardımlarını alarak pop dedi, caz dedi, funk dedi ve ekledi; “Ben de aşağıdaki parkta başka bir gece düzenleyeceğim. “Saza niye gelmedin” gecesi. Malum ben Türk halk müziği…” Lafını bitirmeden ahaliden bir “Estağfurullah” geldi önce, sonra “Biz de oraya geliriz o zaman” sesleri yükseldi. ‘Nişantaşı müjdelerini hep birlikte görelim’ turu öncesi son sorular zamanı “Türkü gecesinde ciddi misiniz yoksa espiri mi yapıyorsunuz?” diye sordum. “Yok canım” dedi. “Yapsanız güzel olur aslında “ dedim bütün samimiyetimle. Bir iki saniye durdu. Sonra “Burası karma” dedi. Dediğine yandan yöreden onay bekledi. Onaylar kafalar sallanılarak, “Karma tabii karma” denilerek verildi.

Karma arasından eve giderken Erzincanlı Sarıgül’ün türkü sevdasını düşündüm. Bir Erzincanlı’nın türkü sevmemesi düşünülemezdi elbet. Kemah’ından Tercan’ına, Alevi türkülerinden Sünni’sine türkü denince akla ilk gelendir Erzincan nerdeyse. Yılbaşı için belki Sarıgül fikrini değiştirir ve parkta “Yılbaşı Özel Türkü Gecesi” düzenlemeye karar verir diye birkaç Erzincan türküsü önermek istiyorum. ‘Nasıl Yar Diyeyim Ben Böyle Yare’yi Yıldız Tilbe söylese mesela (Türküler albümünde dinleyebilirsiniz), sonra Erkan Oğur çıksa “Yarim Senden Ayrılalı’yı söylese, ‘Serhoş Barı’nda içilse, yeni yıla “Sarhoş Halayı” eşliğinde girilse. Yoksa çok mu dertli oldu bu liste? Dert de yakışmıyor yılbaşına di mi? Faytoncu Noel Baba’nın sakalı gibi plastik kaçıyor. Meşhur 1946 yapımı “It’s A Wonderful Life’taki gibi mutlu sonla bitmeli hayat, dert kasavet geride kalmalı. James Stewart köprüden atlamamalı…

Müjdeler olsun Nişantaşıma!
* Nişantaşı’nda belediye kapı kapı dolaşarak 246 şişe şarap dağıtacak
* Nişantaşı’na yedi metre yılbaşı ağacı dikildi, bir güzel süslendi.
* Kemer Country’e vs kaçıp gitmişler, yakında Nişantaşı’na gelirler, geliyorlar, geldiler….
* Nişantaşı’nda daha fazla kafe açılmasına izin verilmeyecek. Çok olursa kazanç da düşecektir
* Nişantaşı’nda ruhsatını çoktan almışlar dışında ikinci katlar işyeri olmayacak. Buralar ev olacak. Olmalı.
* Yılbaşında belediye, emniyet vs tetikte olacak. Sarıgül cümleleriyle “250 kadar sivil arkadaş farklı huzur sağlamak” için sokaklarda olacak. Sarıgül de 04.00’e kadar sokaklarda.
* Abdi İpekçi boyunca yerleştirilmiş Sarıgül’ün öv öv bitiremediği Tuvana Büyükçınar imzalı heykeller kafalarında süslü paketler, alışverişe doyamam hacıyatmazlara benziyorlar.

32. Gün ve Siyaset Meydanı
32. Gün programının 25. yılı yayını pek keyifliydi. Hele de Ali Kırca- Mehmet Ali Birand kapışması. Aynı saatlerde Show TV’de “Siyaset Meydanı” vardı. Ali Kırca olmuş “Ali Abi”. Bir nevi Savaş Ay. Konukları, vatandaşlar. Yolu 32. Gün’den geçmiş pek çok haberciye bağlanıldı programda ki, bunlardan biri de Ali Kırca’ydı. Kırca güzel konuştu. Gençleri cesaretlendirdi. Aynı dertle Mehmet Ali Birand’a da “Şey” kelimesini çok kullandığını hatırlattı. Cümlesini bitirmesini beklemeden “İşte yavaş yavaş öğreniyoruz” tadında bir şeyler söyledi Mehmet Ali Birand, yüzü bi değişti. Ali Kırca “Bu kadar şey diyerek de başarılı bir şey yapılabiliyor demek” dedi ve hepimizi Siyaset Meydanı izlemeye çağırdı. Komik işler bu ego işler…

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp