Milletvekili’nin biri polisi tokatlıyor.
Öbürü, doktoru dövüyor.
Beriki kaymakama tükürüyor.
Daha beriki, apartman yöneticisinin kafasına saksı atıyor.
- Bunlar neye güveniyor?
* * *
Geçen akşam, yine milletvekilinin biri, düğünde tavana ateş etti.
Öbürü, ters yola girdiği için kendisini uyaran Trafik Memuru’na fırça attı.

Beriki Antalya uçağını bekletti.
- Bunlar neye güveniyor?
Nedir bu şımarıklık?
* * *
Şiddeti önleyecek olanlar, sağa sola kendileri şiddet uyguluyor.
Dokunulmazlık kalksın diye palavra sıktıklarına bakmayın. O zırhı çıkaramazlar. Eğer çıkarırlarsa her gün karakolluk olurlar.
Vatandaştan dayak bile yerler.
* * *
Sevgili okuyucular.
23 Nisan günü, konuştuğumuz şeylere bakar mısınız?
Ne yapalım? Yüce Meclis, Milli İrade, Ulusal Egemenlik, Eşitlik ve Adalet, Barış ve Özgürlük gibi büyük laflar ağızlarından düşmüyor ama, herşeyden önce neden tabanca taşıdıklarını kimse bilmiyor.
Bugünkü 23 Nisan Çocukları, onları makamlarına çağırıp sorsalar keşke:
- Devlet Adamı’nda tabancanın işi ne?

Nedim’in kitabı

Nedim Şener, zor günler geçirdi ama mesleğimizin kaybolan itibarının büyük bölümünü söküp aldı, geri getirdi.
Kitabını okurken Baba, seni neden oraya koydular diye soran kızının sesini duydum bir ara...
Bu ses, aslında kitabın özetidir. Küçük Defne’den bir imza rica edeceğim.

Dr. Bilgiç’i kaybettik

Politikanın ustası, örgütçülüğün duayeni idi.
Dr. Sadettin Bilgiç, henüz bilimsel anketlerin başlamadığı dönemde bile, seçim sonuçlarını en az hatayla tahmin edebilen bir Siyaset Âlimi’ydi. Halkın nabzını avucunda tutardı. Koca Reis lâkabı boşuna değil.
Hizmetleri ve öğrettikleri asla unutulmaz.
Nur içinde yatsın.