Bugün 12 Mart.
Ne kolay bir darbeydi o.
TRT’yi ele geçirince iş bitti. Başka kanal yoktu ki... 13 Haberlerinde bir bülten yayınladılar. Hükümet’e “git” dediler. O da gitti.
* * *
Tam 2 buçuk yıl, atanmışlar yönetti ülkeyi.
- Nihat Erim Hükümeti.
- Naim Talu Hükümeti.
- Ferit Melen Hükümeti.
- Sadi Irmak Hükümeti.

Hiçbiri seçimle gelmiş değil.
Böyle bir dönemdi 12 Mart.
Neyse ki çok sürmedi.
* * *
Radyo mikrofonuyla darbe yapmak, nasıl bir şey acaba? Televizyon yok.
İnternet yok. Cep telefonu yok. Faks yok.
Tabii silah kullanmaya da gerek yok.
Radyo’dan bir bildiri yayınlamak yeter.
Nitekim yetti.
Seçilmiş Başbakan gitti, yerine atanmış Başbakanlar ve Bakanlar geldi.
* * *
Bizde hiçbir darbe, birbirine benzemez. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül... Hele 28 Şubat, çok farklı karakterlere sahiptir.
Hepsinin de az buçuk taraftarı vardır.
Fakat koyu 12 Martçı’lara hiç rastlamadım. Arazi olup gittiler.
Darbeyi yapanlar bile sembolleşemediler.
Halbuki 27 Mayıs öyle mi? 12 Eylül, 28 Şubat öyle mi?
Hatta 27 Nisan Muhtırası bile bir içerik taşıyor.
12 Mart, bence darbelerin içinde en kişiliksiz olanıdır.