Top
Rauf Tamer

Rauf Tamer

rauftamer@posta.com.tr

11/05/2012

Tamam ama eksik

Diyorlar ki:
Kanlı 1 Mayıs, 12 Eylül’ün gerekçelerinden biriydi.
Tamam da... Düzenleyenler kim olursa olsun, bunda yeterli bir mantık var mı?
1977’nin Mayıs’ı nerede, 1980’in Eylül’ü nerede? Üç buçuk yıl fark var.
Bu kadar uzun menzilli plan yapılabilir mi?
* * *
Şartlar daha oluşsun diye epey beklemişler.
Onu anladık.

Nihat Erim’i, Abdi İpekçi’yi, Gün Sazak’ı, Kemal Türkler’i ve diğerlerini belki bu yüzden kaybettik.
Yâni müdahaleyi geciktirmeselerdi, o insanları kaybetmeyecektik.
Öyleyse?..
Gecikme cezası, görevi ihmal, ipe un serme gibi bir dizi kavram.
Tam bir kara mizah.
* * *
Yine diyorlar ki:
11 Eylül’den 12 Eylül’e, 1 günde cinayetler nasıl durdu?
Yanlış söylüyorlar.
Cinayetler durmadı. Mısır tanesi gibi patlayan silahlar elbet durdu, sadece provokasyonlar bitti ama cinayetler birden bire değil, tedricen azaldı.
Hatta Nurettin Ersin Paşa, hayretini şöyle ifade etti:
- Biz, ocakları, dernekleri ve örgütleri kapatınca, anarşi biter sandık... Oysa her tarafa sızmışlar. Şaşıp kaldık.
* * *
Şunu demek istiyorum: Doğru bildiğimiz bir sürü yanlış var.
Ama sonucu etkilemiyor.
Siyasi ayıpları örtmüyor.
Darbeyi mazur göstermiyor.
Bu kadar gerilere dönersek, hafızalar bizi yanıltır.
Bakar mısınız?
- 62 yıl önceki 27 Mayıs’ı konuşuyoruz.
- 41 yıl önceki 12 Mart’ı.
- 32 yıl önceki 12 Eylül’ü.
- 15 yıl önceki 28 Şubat’ı.
Tamam da, daha geçen ayki Uludere’yi hiç konuşmuyoruz, ne haber?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları