Sürecin başladığı gün, bu sütunda ilk bunu sormuştum:
- Mayınlar ne olacak?
Çünkü nerelere ne ektiklerini bilemiyoruz. Gelin, şunları temizleyin diyemiyoruz. Yarın öbürgün sahiden çekip gideceklerse, mayınlarla başbaşa kalacağız... Dün Iğdır’da gördünüz. İki Jandarma Eri’miz mayına basarak şehit oldular.
Örgütün döşediği mayınları hangi haritaya bakarak temizleyeceksek temizleyelim. Başka şehitler vermeden, biraz acele edelim.
Aman ha!.. Kendi döşediğimiz mayınları da unutmayalım. Malûm, kendi mayınlarımızla da şehitler vermişizdir... Hatırladınız mı?

Marjinalmiş

Bir de bu çıktı...
Gösteri, yürüyüş ve mitinglerde “marjinal guruplara dikkat” deniyor.



Ne iltifat bu böyle...
Taşlı, sopalı, sapanlı, yüzü maskeli, vurdulu kırdılı ve de müthiş öfkelin bu insanlara gayet kibar bir isim bulmuşlar: Marjinal Guruplar.
Diye diye, yarın öbürgün onlar da legalleşir.
Buyrun size resmi bir muhatap daha... Orjinalleri yetmiyordu bir de marjinalleriyle kanka olacağız.

Milli içki

Rize’deki afiş çok güzeldi.
Şöyle yazıyor:
- Milli İçkimiz Çay’dır.
Kim itiraz edebilir?
Bu kadar çay tüketilen bir ülkede Rizelilerin sesine kim kulak tıkayabilir?
Marjinal Guruplardan biri de diyor ki:
- Milli İçkimiz Kımız’dır.
Onlar da haklıdır.
Dün Edirnekapı’da bir afiş daha gördüm:
- Milli İçkimiz Vefa Bozası’dır.
Fakat en güzelini bir hanımefendi söylemiş. Çok güldüm.
- Milli İçkimiz Su’dur.
- Neden Su’dur?
- Yoğurda katarsan ayran olur, rakıya katarsan bayram olur.