Top
Elif Demirtaş Bilir

Elif Demirtaş Bilir

elif.demirtas@posta.com.tr

21/10/2020

Birkan Sokullu’ya bu rolü yazarken hiç mi utanmadınız!

Birkan Sokullu, Ezgi Mola, Merve Dizdar ve Farah Zeynep Abdullah’ı nefesimizi tutarak izlediğimiz Masumlar Apartmanı yine salı gününe damgasını vurdu. Twitter başta olmak üzere birçok sosyal medya platformunda gündemin ilk sırasında yerini alan dizi, yayınlandığı günden beri zirveyi kimseye bırakmıyor, zirveyi bırakmaya da hiç niyeti yok gibi. Şaşırdık mı? Hayır! Çünkü dizi de, oyuncular da oyunculukları da zirvede olmayı fazlasıyla hak ediyor. Sitemimiz senaristlere!Her hafta tekrara düşüyorum farkındayım ama bu kadar güzel oyunculukların sergilendiği dizinin üzerine çokça yazmak, çokça konuşmak farz oldu sanki bana! Hem sadece ben değil, Türkiye konuşuyor onları. Kız gruplarında bütün sohbetlerimiz Masumlar Apartmanı’ndan başlayıp, Birkan Sokullu’ya çıkıyor; Gülben’le devam edip Safiye’yle bitiyor. Sonra yine Birkan Sokullu’ya geliyor mevzu. Sonra da çıkamıyoruz içinden. Han’a ayrı düşüyoruz, Birkan Sokullu’ya ayrı…Bir yanımız âşık ve romantik Han’a bayılırken, diğer yanımız psikopat Han’dan biraz korksa da; “Birkan Sokullu” olunca izlediğimiz, hep o bizi etkileyen güzel yanına odaklanıyoruz. Sorarım size: Bu kadar romantik, her yaptığı buram buram aşk kokan adama neden psikopat rolünü yüklediniz ki? Bu izleyici size ne yaptı da bebek suratlı bir adamdan gizli bir psikopat yarattınız? Hadi bu kötülüğü yaptınız bari katil olmasın. Bu da bizim züğürt tesellimiz olsun. “Psikopat ama kimseyi öldürmedi” diye mutlu olmaya çalışalım. Bu kadarını da çok görmeyin artık bize. Bu arada ben evliyim, bekâr kızlar adına konuşuyorum ama var bizim de Birkan Sokullu hayranlığımız.Psikopatsa da iyileştirin bu adamı, aşk iyileştirsin Han’ı lütfen! Birkan Sokullu aşık olunca daha güzel oluyor çünkü!İnci’nin babasına ne oldu?İnci’nin babası efendim, Han’ın şirketine giderek bir konuşma yapıyor. Nasıl desem, bir nevi şantaj yapıyor aslında. Sonrasında adamdan bir daha ses çıkmıyor, adam kayıp! Yer yarılmıştır da yerin içinde kalmıştır inşallah. Han’ın arabasının bagajında inşallah İnci’nin babasının cesedi yoktur. Biz psikopat Han’ı sindirmeye çalışırken, bari katil olmasın. Gerçi ben Han’ın, yüklü bir miktar parayla İnci’nin yakınında olmaması için adamı uzaklaştırdığını düşünüyorum. Atın Safiye’yi denizlere!Ezgi Mola’nın canlandırdığı Safiye karakteri çok şirin değil mi? Tamam, Her zaman değil tabii. Aslında tam bir dram yaşıyor Safiye ama öyle sözler sarf ediyor ki bir anda alıp çıkarıyor bizi o ağır dram sahnesinden. Gülben ve Safiye uyumu da pek bir tatlı! Onları izlerken bir gülüyorum sonra birden bire hüzünleniyorum; derken Han’ı izleyip “Yok artık” deyip, Han gibi bir adamın sadece dizilerde olduğu gerçeğiyle yüzleşiyorumTüm bu duygu geçişlerinden sonra Safiye’ye kızmaya başlıyorum. Hem nasıl kızmayayım, özellikle Gülben’e yaptıklarını görünce… “Esat sana bakmaz” dediği anda Gülben’in surat ifadesini görünce bir anda “Sanki sen çok normalsin” diye haykırdım. Babaannem gibi dizilerdeki karakterlerle konuşmaya başladım. Allah’ım sen aklıma mukayyet ol, inşallah delirmiyorumdur. Ama benim konuşmam sorun değil dimi, onlar da bana cevap vermeye başlarsa profesyonel bir destek alırım söz! Masumlar Apartmanı’nda nelere güldük?*Safiye’nin İnci’den bahsederken “Sarı Kantaron” demesine,*Gülben’e “Ben sabunlu suya çamaşır suyu dökerim, pırıl pırıl yaparım seni” demesine… *Han ve Safiye’nin göz göze su içmesine*Han’ın evlenip evlenmediğini öğrenmek için Gülben’le birlikte Han’ın kimliğini kontrol etmelerine.Dram, mizah, aşk, heyecan… Dizide hepsi var. Ruhuma da iyi geliyor gözüme de! İyi seyirler
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp