Top
Menderes Özel

Menderes Özel

mozel@milliyet.com.tr

22/09/2008

Cebimdeki kütüphane!

Bu yazıyı okuyanlar, muhtemelen ortalama bir gün içinde bilgisayar veya telefon monitörlerinden, basılı bir kağıttan okuduklarından daha fazla kelime okuyordur. Kişisel tercihim bu yazıyı internet yerine basılı gazeteden okumanız, ama o başka bir konu... Eski kafalı diye değerlendirebilirsiniz beni, kafam da pek yeni sayılmaz zaten. Mürekkebin kokusunu, lekesini ve gazete sayfalarını çevirirken çıkardığı sesi sevsem de büyük konuşup “kağıdı hiçbirşeye değişmem” diyemem. Ve “Bakalım zaman ne gösterecek” diye bir cümle kurmaya hazırlanıyorken, aslında benim de elektronik kitaba doğru bir eğilim içinde olduğumu fark ettim. Henüz bir “elektronik kitap okuyucusu” sahibi değilim. Ancak şu ana kadar kullandığım bir çok cep telefonunu ve hatta oyun oynadığım portatif PlayStation’ım (PSP) yazılımlar aracılığıyla kitap okumaya izin veriyordu. On, belki de yalnızca 5-6 yıl önce evimdeki kitaplarım bana bir güven duygusu verirdi. Çoğunu okumasam da, sırtımı yasladığım duvarda duran 3 bini aşkın kitabın, içerikleriyle her an yardıma hazır, sağlam bir duruşu vardı. Ve ben de bu duyguyu seviyordum.İlk hangi kitabı indiririm?Şimdi aynı şeyi elektronik kitap kavramı için düşünüyorum. Cebinde birkaç yüz gram ağırlıktaki bir mekanizma içinde yüzlerce kitabı taşımayı kim istemez. Cep kitaplığım için hangi eserleri tercih ederdim, henüz karar vermedim; ama nasılsa kapasite geniş, kamasutranın dijital cep arşivimde yer alması da kaçınılmaz.Geçenlerde İngiltere’de Sony’nin elektronik kitap okuyucusu Sony Reader piyasaya çıktı. Kindle, iLiad gibi okuyucuların yanı sıra iPod Touch gibi cihazlar da okuyucu fonksiyonu görüyor. Ne dersiniz, sanırım kitaplıkları hafifletip, evlerde alan açmanın zamanı geliyor. Masaj koltuğunda sıfır yerçekimi9-19 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek AUTO SHOW Fuarında Sanyo tarafından geliştirilen ve “Masaj Robotu” olarak da isimlendirilen yeni serisi HEC-DR7700 de görücüye çıkacak. Kullanıcılarına “sıfır yerçekimi” (Zero Gravity) yaşatan Sanyo, bu keşfiyle dikkatleri üzerine çekmişti. NASA teknolojisi kullanılarak tasarlanan HEC-DR7700 vücudun her noktasının masajın aynı derecede hissedilmesini sağlıyor. Sanyo masaj koltuğu yeni geliştirilmiş mafsallı masaj başlığı, başparmak şeklinde öne doğru hareket ederek omuzları kavrıyor ve bastırarak ovuyor. Mouse şeklindeki sertlik sensörü (Stiffness Sensor), vücudu tarayarak vücut ısısı, terleme ve nabız aracılığıyla tutulan kas bölgelerini belirleyerek, masajın şiddetini ayarlıyor ve kullanıcının vücut ölçüleri doğrultusunda kişiye özel masaj yapıyor.Masaüstü performansı dizlerin üstüne indiCasper, yalnızca masaüstü bilgisayarlarda sahip olunabilecek güç ve performansı dizüstü bilgisayarında da arayanlar için Intel Centrino 2 İşlemci Teknolojili Casper Nirvana’yı piyasaya sundu. Intel’in en yeni dizüstü işlemci teknolojisi olan Centrino 2 teknolojisi ile donatılmış Casper Nirvana serisinin bu yeni üyesi yüksek performansı ile öne çıkarken, düşük pil tüketimi ile de  dikkat çekiyor. Siyah piano yüzeyinde IMR teknolojisi kullanılarak oluşturulan, iç içe geçmiş dairesel desenlerin yarattığı futuristik görsel etki de Centrino 2 işlemcili Casper Nirvana’yı tasarımı ile de benzerlerinden çok farklı bir yere konumluyor. Intel Centrino 2 İşlemcili Casper Nirvana 949$ + KDV - 1999$ + KDV aralığında değişen fiyatlarla satışa sunuldu.Ev sineması uğruna kablo kaosuna sonSamsung, ev sinema sistemi ürün gamına, kablosuz hoparlörlü HT X810’u dahil etti. Şık tasarımını, çok iyi  ses kalitesi (5.8GHz) ve bluetooth özelliği ile birleştiren Samsung X810, bu yeni özellikleri ile rakiplerinden farklılaşıyor. Samsung X810’da, kesintiye uğrayabilen infra-red teknolojisi yerine, 10 metreye kadar erişim imkanı sunan bluetooth teknolojisi kullanılıyor. X810 bluetooth özelliği, ses kalitesi ve 300W’lık ses çıkışı ile daha güçlü bas sistemi ve sanal surround sistem ile gerçek bir sinema deneyimi yaşatıyor.  Görüntüyü 1080p yüksek çözünürlüğe yükseltebilen X810’un satış fiyatı 1.499 YTL.SANSÜRE HAYIRMaşallah internete sansür konusunda Çin’den, Tayland’dan geri kalmıyoruz. Türkiye’deki internet sansür uygulamaları ancak üçüncü dünyanın en baskıcı rejimlerindekiyle karşılaştırılabilir. YouTube’a bakın, dünyanın en popüler video paylaşım sitesi mayıstan bu yana kapalı.Geçenlerde posta kutuma bir mektup düştü; konu kısmında “Sansüre dur de” yazıyordu. Nette böyle bir hareket doğmuş. Geçenlerde de haber vermiştim, yüzlerce günlük yazarı (blogger) sansürü, sitelerin kapatılmasını “Bu siteye erişim kendi kararıyla engellenmiştir” duyurusu asarak ve bloglarını kapalı tutarak protesto ediyordu.Gerçekten şu site kapatma durumu öyle bir hal aldı ki, en basit şikâyetlerde bile siteler mahkûm edilebiliyor. Hatta çoğu durumda site sahibine bile haber verilmiyor. Bakalım iş nereye varacak, merak ve endişeyle izliyoruz...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp