Top
28/02/2016

Bilic'e şiir öğreten tezgahtar: Payet

Hırvatistan Milli Takımı’nı yönetirken de hep gündemdeydi Beşiktaş için kafa yorarken de.

n

 

n

Bu yıl Ada’da.

n

 

n

Sallıyor orayı, West Ham United’ın başında..

n

 

n

Kafa tutmadığı büyük takım kalmadı.

n

 

n

Klopp, Pellegrini, Mourinho, Van Gaal.. Deve dişi gibi rakiplere meydan okudu.

n

 

n

Zaman zaman saha içi başarılarıyla zirveyi zorlayan Slaven Bilic’in müzikle olan haşır neşirliğini biliyoruz.

n

 

n

Doğduğu kent Split’teki arkadaşlarıyla kurduğu bir rock grubunda led gitarda.

n

 

n

İşte o Bilic, geçtiğimiz günlerde William Schakespeare’in ülkesinde edebiyata selam çaktı..

n

 

n

‘Payet’nin takımdaki önemini anlatmak için şiir dersleri almaya başlayacağım.’

n

 

n

Bilic, bu yıl futbolsever olarak hayranlıkla izlediğimiz Fransız oyuncu Payet’nin son maçtaki performansını işte bu sözlerle yorumladı.

n

 

n

Hemen hatırlatalım Payet 10 yıl öncesine kadar Fransa’da tezgahtarlık yapıyormuş.

n

 

n

Biz Galatasaray-Trabzonspor maçındaki hakem hatalarını ve Salih Dursun’un (bana göre yanlış ama bir o kadar da sempatik) hakeme kırmızı kart göstermesini konuşmaya devam edelim ben Bilic’in şiir dersiyle meşgul olmaktan yanayım..

n

 

n

BILIC’E TÜRKİYE’DEN ŞİİRLER

n

 

n

Madem böyle bir söz ettiyse eski dostu olarak Bilic’e naçizane tavsiyelerim olacak.

n

 

n

Türk edebiyatının yıldız şairlerinden örneklerle..

n

 

n

Sevgili Bilic..

n

 

n

Can Yücel edebiyatımızın ele avuca sığmazıydı.

n

 

n

Küfür bile ona çok yakışıyordu.

n

 

n

Can Baba derdik biz ona.

n

 

n

Kimseye eyvallahı olmayan Can Yücel’in kaleciyi anlatan şiiri bile var.

n

 

n

Onun en güzel şiirlerinden biri: 

n

 

n

Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın / Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.. / Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın / ..Bunu da
öğren / Sevdiğin kadar sevilirsin..

n

 

n

Sezai Karakoç, şiirimizin ana burçlarından birisidir..

n

 

n

Onun lise yıllarında aşık olduğu ama bir türlü karşılık göremediği muhacir kızı Muzaffer Akkaya’ya yazdığı Mona Roza şiiri de sana iyi gelir..

n

 

n

Artık inan bana muhacir kızı / Dinle ve kabul et itirafımı / Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı / Alev alev sardı her tarafımı / Artık inan bana muhacir kızı..

n

 

n

Ahmet Erhan..

n

 

n

Anne.. Baba.. Evlat..

n

 

n

Ve sevgiye dair ne varsa en güçlü tonlarda yazdı.

n

 

n

İlgini çeker, eskiden futbolcuydu.

n

 

n

Hem de Adana Demirspor’da Fatih Terim’in takım arkadaşıydı. Bak o annesini nasıl anlatıyor..

n

 

n

.. / Toprak bile, gök bile, deniz bile / bir yerde yorulur / Bırak kalsın süpürge duvarda / sabun kovada / Anne, gel yanıma otur.

n

 

n

 

n

NECİP FAZIL DA GİDER, AHMED ARİF DE...

n

 

n

 

n

Necip Fazıl Kısakürek..

n

 

n

O da senin şiir öğrenmene katkı yapacak bir usta.

n

 

n

Çok şiiri var, var ama dillerdeki şiiri Kaldırımlar..

n

 

n

.. Varsın, bugün bir acı duymasın gözyaşımdan / Bana rahat bir döşek serince yerin altı, Bilirim, kalkmayacak, bir yâr gibi başımdan...

n

 

n

Cemal Süreya..

n

 

n

Senin öğrencin Payet’yi anlatmak için öğrenmen gereken şiirlerin aşka dair olanlarını en güzel yazan odur sanki..

n

 

n

Ondan akşamları eve biraz geç gelmesini isteyen eşi Tomris Uyar ‘Şahsiyet Rötarı’ diye söz eder.

n

 

n

O da kendisini sevdiğinin onursuzu olarak tanımlar..

n

 

n

Der ki Cemal Süreya:

n

 

n

..Her şey biliyor her şey / Sen biliyor musun bakalım / Seni nice sevdiğimi? / Üstüne titrediğimi? / Geldiğimi? / Gittiğimi / Hadi!

n

 

n

Ahmed Arif‘imiz de var bizim..

n

 

n

Geçtiğimiz yıllarda onun da platonik aşkı Leyla Erbil’e yazdığı mektuplar çıktı ortaya. ‘Lâlikom’ dermiş sevgilisine.. ‘Yar üniversitesi’ olarak anlatmış sevgisini..

n

 

n

Cezaevinde yazdığı ‘Hasretinden prangalar eskittim’ şiiri şöyle biter..

n

 

n

Yokluğun, cehennemin öbür adıdır.

n

 

n

Üşüyorum, kapama gözlerini...

n

 

n

 

n

HÜZÜN İSTİYORSAN MÜJGANLA AĞLAŞ

n

 

n

 

n

İstanbul’da yaşadın..

n

 

n

İyi bilirsin bizim buraları.

n

 

n

O kenti en güzel anlatanlardan biridir Orhan Veli.. Bak ne diyor? 

n

 

n

‘..Çekiç sesleri geliyor doklardan / güzelim bahar rüzgarında ter kokuları; / İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.’Attila İlhan.. ‘

n

 

n

Müjgan’la yani kirpikleriyle ağlaşan adam.

n

 

n

Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan’ın asıldığı haberini radyoda duyduğu zaman yazdığı, ‘O mahur beste çalar müjganla biz ağlaşırız’ şiirini de öneririm sana.

n

 

n

Haksız yere üç fidanın asılması anlatılır bu hüzün dolu şiirde.. ..

n

 

n

Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı / Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı / Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı / Gittiler akşam olmadan ortalık karardı..

n

 

n

 

n

ELİNİN ALTINDA NAZIM HİKMET VAR!

n

 

n

 

n

Ve son isim..

n

 

n

Hatırlarsın sevgili Bilic..

n

 

n

Beşiktaş’la anlaşma imzaladıktan sonra Nevzat Demir Tesisleri’nde ziyaretine gelmiştim.

n

 

n

İki kitap hediye etmiştim sana.

n

 

n

Biri Marquez’in İngilizce baskı Yüzyıllık Yalnızlık kitabıydı diğeri ise Nazım Hikmet’in yine İngilizce yazılmış şiir kitabıydı..

n

 

n

Marquez’in romanını 3 kere okuduğunu söylemiştin.

n

 

n

Ama Nazım Hikmet’i bilmiyorum demiştin.

n

 

n

Hazır şiir dersleri almaya başlayacaksın ya işte elinin altında dev bir kaynak...

n

 

n

Özellikle de şu şiiri iyi oku bence..

n

 

n

Tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da / hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil / bütün iş tahirle zühre olabilmekte / yani yürekte.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp