Top
Musa Dede

Musa Dede

mdede@hurriyet.com.tr

23/04/2017

Neşe doluyor insan!

Ne güzel geçmiş iç içe!.. Hazreti Peygamber’in(sav) çocukları ne kadar sevdiği malumunuzdur. Öyle ki; “Miraç”tan ümmetine hediye olarak indirdiği ‘göz nuru namaz’ını kılarken sırtına tırmanıp oyun oynayan torunları Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin (ra) rahatsız olmasın diye secdesini uzattığı bilinir. “Kulun miracı namaz” ve sevgili çocuklarımız da sırtımızda… Biz bireylerin her türlü haklarını güvence altına almak demek olan “milli egemenlik” ise bu güzellikleri huzur içinde yaşama hürriyetimizin teminatlarından! Mutlak Hakim(Egemen) olan Rabbimiz ceminin ihyasını görmeyi bizlere nasip etsin, daim eylesin…

Çocuklar geleceğimizdir. O halde bizlerin miracımıza çıkarken -inşaallah- çocuklarımızı sırtımızda taşımamız kadar doğal bir şey olamaz. Onlar yarın kendi yürüyecekleri yolun deneyimini ilkin bizlerin sırtında yaşarlar. Çoğunlukla da neyi nasıl görürlerse bizden, kendileri de öyle yapacaklar. Madem bu milletin geleceğini onlar oluşturacaklar, gönül ister ki muhabbetin tadını şimdiden alsınlar. Milletine faydalı olsunlar. “Küfür tek millettir” denir ya, işte nefsin egemenliğindeki o milletten olmasınlar. Bilakis başkalarının da kurtuluşuna vesile olsunlar.. Velhasıl büyük bir sorumluluktur sırtımızdaki. Layıkıyla yetiştirebilirsek, büyük lütuf hayırhah çocuklar. Bu dünyayı terk etsek de zamansız, adımıza amel defterine sevap yazdırmaya devam edici olacaklar…

Dünya dengeleri yeniden oluşurken, bizler de yeni bir gelecek inşası gayretindeyiz hayırlısıyla. Hedefimizi adlandırmak icap ederse, “milli mirac” denilmesini arzu ederdim buna. Bir toplumun nezdinde insanlığın ulaşabileceği en ideal konum, en yüksek değerlerse sahiden ülkümüz, bu belki de kuşaklarca sürecek bir tırmanış. Bu yolculuk için gereken yol azığını aktarabilmeliyiz bizden sonraki kuşağa; Kulluk bilinciyle gelen tevazu, hizmet bilinciyle gelen gayretkeşlik, ilimin yanısıra keşif ve ilham kanallarını açacak eğitim sistemi, Muhammedî muhabbetin lezzeti, vefa, adil düzen için gerekli altyapı ve anlayış, inancın gerekliliği hoşgörü ve hilm, temizlik, engelleri aşacak azim ve kuvvet, doğruluk, dürüstlük, birlik bilinci ve kültürel mayamızda olan tüm hikmetler ihyaya muhtaç. Ki hissebend olalım vaadedilen cennetten… Borçluyuz çocuklarımıza şimdiden!

İnançlı biri için, Allah(cc) yardım edenlerin en güzelidir. O ne güzel vekildir, bilene. Bildiysek bildirelim öyleyse; Zorluk yoktur O’nda, yeter ki samimi olalım, istemesini bilelim ve sabırla gayret edelim. Duaya muhtaç geleceğimiz. “Dua kaderi değiştirir” derler. Çünkü lineer(doğrusal) bir zaman yok noktada. İnteraktiftir(etkileşimli) yaradılış. Rahmetini tetikleyen o Yüce Nebi’nin(sav) miracının yüzü suyu hürmetine bu gün ve bu gece, bir fırsattır verilen. Dua, Rabbimizle iletişimimiz; O’nunla konuşmayı bilen çocuklar, yalnız, yardımsız, çaresiz kalmayacaklar. İşitsinler sırtımızda; kime kulluk eder kimden dileriz, ne ister, nasıl isteriz. Șahit olsunlar ki o güzeller güzeli Habibullah’ın(sav) izindeyiz ve Resulunu vesile eden kullarına yetişir Rabbimiz.. Seni över, Seni tesbih ederiz gündüz gece, sesli, sessiz, ayakta, oturarak, yanlarımız üzerinde yatarak, dil ile, kalp ile, hal ile… Ya Hu! Ne bizi ne evlatlarımızı Kendinden başkasına muhtaç etme!

* İbn Mesud(ra) Peygamber’in(sav) şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Mirac’a çıkarıldığım gece, İbrahim Peygamber(as) ile karşılaştım. Bana şöyle dedi; ‘Ey Muhammed! Ümmetine selam söyle ve onlara şunu bildir: Cennetin toprağı iyi, suyu tatlı, arazisi geniş ve düzdür. Cennete ekilecek tohum, -Sübhanallahi ve’l Hamdülillahi ve la ilahe illallahu vallahu ekber- cümlesidir” (Hadis-Tırmizi 34;62)

Bu kültürü yeşertmeli toplumda. Tohumlama kültürdür; üretme, yetiştirmedir. Tohum yarının ağacıdır. Kültür ekimdir. Ne ekilirse o biçilir. Çocuklar yetişkin olur, toplumu oluşturur. Nasıl ki ağaçlar ormanı oluşturur. Mesuliyeti bizimdir. O masum çocuklar, hepsi bizim.. Yabani otların istilası altında bayındırlık oluşmaz. Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur.. Tohumlar da elinde, kazma, kürek, tırmık, çapa da. Çok çalış, yeterince sula, “gayret bizden, takdir Allah’tan” de, gerisine hiç sıkılma ey ahiret tarlasının bahçıvanı, mirac merdiveninin tırmanıcısı. Allah yar ve yardımcın olsun! Bu da çalışırken okuman için günün hediyesi bir dua;

“Ey ayıpları setredip örten, ihsan eden, fazl-u kerem sahibi, yardım eden, mağfiret eden, merhamet eden. Ey ayıpları ortaya çıkarıp da kulunu rezil etmeyen, kalpleri kırmayan, ey gönül almayı emreden, marifetle gönülleri aydınlatan Yüce Mevlam! İlk habibin, en kerim sevgilin, en büyük kulun, en mükerrem resulun, en azim vesilen, çağlayan mededin, Seyyidimiz, Efendimiz, Hazreti Muhammed(sav) hürmetine, gönderilen tüm peygamberler hürmetine, indirilen kitaplar hürmetine, sevdiğin bütün kullar hürmetine ve sana yakın her bir mukarreb melek hürmetine bana ihsanlarının kuşattığı bir sır, bir fazilet ve bana yardım eden bir gufran istiyorum. Ayıplarımdan dolayı beni rezil etmemeni, benden ilgini keserek kalbimi kırmamanı, beni üzüntü içinde bırakmamanı, nimetlerinle gönlümdeki kederleri gidermeni, Seni tanımakla ve kereminle içimi nurlandırmanı istiyorum. Șüphesiz Sen her şeye kadirsin. Seyyidimiz Hazreti Muhammed(sav)’e ve O’nun âl ve ashabının hepsine salat-ü selam eyle” (Seyyid Mahmud el-Esmer k.s. Hazretleri’nden) Amin!

Aşk olsun! 26 Recep Mirac Kandili, 23 Nisan Dünya Çocuk Günü, Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizin açılış yıldönümü dolayısıyla Milli Egemenlik Bayramımız, kutlu olsun! Bir bütünün parçaları.. Tüm kutlayanlara selam olsun! İllahu…

Musa Dede / GÖLGENİN HAKİKATİ

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları