Top
Melis Alphan

Melis Alphan

melisalphan@hurriyet.com.tr

22/02/2014

İkiyüzlülüğün daniskası

ESİN Güneş Siirt’te boşanmak istediği kocası tarafından uçurumdan aşağı itildiğinde...

“Benim bacım” diye gürlemedi.
Avcılar’da Sema D. 12 yaşındaki kızının gözleri önünde kocası tarafından katledildiğinde...
“Benim bacım” diye gürlemedi.
Meltem Civelek’i kocası kaçırdığında karakola başvuran ailesine polis “Siz burayı Arka Sokaklar dizisi mi sandınız?” cevabını verip harekete geçmediğinde, Civelek bu yüzden canından olduğunda ...
“Benim bacım” diye gürlemedi.
Ferdane Çöl polisten “Kocan öldürsün, sen de kurtul, biz de kurtulalım” yanıtını alıp bu dünyadan göçtüğünde...
“Benim bacım” diye gürlemedi.
Muhterem Göçmen ölümden kurtulmak için polise sığınıp “Bütün polisler Gezi’de” cevabını aldığının ertesi günü hayatını kaybettiğinde...
“Benim bacım” diye gürlemedi.
Yadigar T. daha bir ay önce cezaevinin önünde deşilip kurşun yağmuruna tutulduğunda...
“Benim bacım” diye gürlemedi.

*

Kadınlar polisten defalarca koruma istemesine rağmen korunmayıp öldürüldüğünde...
“Benim bacım” diye gürlemedi.
Kadınlar masraflarını ödeyemedikleri günlerde korumayı çağıramadıklarından öldüğünde...
“Benim bacım” diye gürlemedi.
Kadınlar evde, sokakta, işyerlerinde, fonda çocuklarının, annelerinin çığlıklarıyla katledildiğinde...
“Benim bacım” diye gürlemedi.  
Kadın katillerinin cezaları tahrik indirimi, gelecek indirimi ya da iyi halden küçülüp küçülüp cebimize girdiğinde...
“Benim bacım” diye gürlemedi.
Geçen yıl 300’den fazla kadın öldürüldüğünde, ocakta 27 kadın canından olduğunda, tek bir tanesi için bile...
“Benim bacım” diye gürlemedi.

*

Tüm bu felaketlerde ağzını bıçak açmayan Başbakan, Kabataş’taki taciz iddiasından sonra kadın meselesinde aslan kesildi.
“Benim başörtülü bacım” diye esip gürler oldu.
Başörtülü olduğu için kadının arkasında durulmadığına dair yalan bir algı oluşturdu.
Sanırsınız, bugüne kadar katledilen kadınların hepsinin başı açıktı.
Hayır değildi.
Başbakan biraz konuyla ilgilenseydi, bilirdi.
Başörtülü ya da başı açık ayırt etmeden onlar için halktan sesler yükseldi.
O zaman suspus olan Başbakan’ın ta kendisiydi.
Şimdiki tutumu o kadar sahte ki.
Net ve kesin davalara müdahil olmayan Aile Bakanlığı, Kabataş davasına müdahil olacakmış.
Toplumun değil, Başbakan’ın Aile Bakanlığı nasılsa, olsun bakalım.
Başbakan da madem kadına şiddete bu kadar duyarlı, o zaman cevap versin...
Aylardır Meclis’te bekleyen, kadına şiddet ve cinayet konusunda caydırıcı ceza teklifini niye yasalaştırmıyor? 

*

Ona aslında en güzel cevabı cinayete kurban giden Muhterem Göçmen’in başörtülü ablası verdi.
Dedi ki...
“Bugün illa bir tane türbanlı kadın yalan beyanla ortaya çıktı diye kadınlar yeni mi aklına geldi? Demek ki hepimiz türbana gireceğiz. Zaten bunu istiyor. O zaman belki koruyacak. Ben türbanlıyım ve onun bacısı olmak istemiyorum. Çünkü benim, toprağın altında yatan bir sürü bacım ve arkamda ‘Benim bacım’ dediğim, sahiplendiğim insanlar var. Onun ‘Bacım’ dediği zaten pinponlar. Onlarla bacılık yapmaya devam etsin.”
Başka söze gerek yok.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp