‘Poyraz Karayel’in senaristlerinden Ethem Özışık, izleyici olarak bende epey kredi biriktirdi.

O nedenle sonraki işlerini de özellikle takibe aldım. Halihazırda imzasını taşıyan ‘Söz’, geniş bir izleyici kitlesi edindi.

Onun yanına geçen hafta ‘Yüz Yüze’yi de ekledi.

Dikkatli izleyiciler, adını görmese de bu işin altında Özışık’ın imzası olduğunu kavramıştır diye düşünüyorum.

İlk dakikadan itibaren sizi içine alan bir hikâye vardı karşımızda.

Cino rolündeki Birkan Sokullu, ‘Hayat Şarkısı’ndan sonra resmen ters köşeye yatırdı bizi. İyi de yaptı. Ekrana yakışıyor ve rolünün hakkını veriyor.

Sinem Kobal bu projeyle birlikte ilk kez “cici kız” kabuğunun dışına çıktı.

Tatar rolündeki Özgür Emre Yıldırım’ın olduğu sahneleri izlemek ayrı bir keyifti. Kariyerinin rolünü yakalamış resmen.

Genç kuşağın gelecek vaat eden isimlerinden Taner Ölmez, Aleko rolüne çok yakışmış.

Muhammet Çakır’ın üzerine adeta giydiği Molla, son dönemde yazılmış en başarılı karakterlerden biri kesinlikle.

Aleko ile Molla’nın aynı safta yer alması da şık bir hareket olmuş.

‘Hızlı ve Öfkeli’ye öykünen sahneler, hikâyeyi tamamlayan müzikler ile ilk bölümden ana karakter sanılan iki karakterin birden ‘harcanması’ da cabası.

Sırf bu numaralar hatırına bile bu iş tutar.

**************

FUTBOLUN toplum üzerindeki etkisi malum. Günümüzde diziler de artık o kategoride. Haliyle ikisinin birbirini etkilememesi olanaksızdı, öyle de oldu.

Son dönemde dizilerdeki ‘fanatizm’ gözden kaçacak gibi değil.

‘Çocuklar Duymasın’da Haluk misal. Koyu Beşiktaşlı. Sıkı bir Beşiktaşlı olan senarist ve yapımcı Birol Güven, Haluk üzerinden takımına torpil geçiyor resmen!

‘Şevkat Yerimdar’da Şevkat de öyle. Beşiktaş’la yatıp Beşiktaş’la kalkıyor.

(Kanal D’de yeni başlayan ‘Siyah Beyaz Aşk’ın alt metninde de bir Beşiktaş vurgusu var mı yoksa benim kuruntum mu onu zaman gösterecek.)

Fenerbahçeliliği herkesçe bilinen Murat Şeker de ‘Klavye Delikanlıları’na çubuklu formalı sahne ekledi geçen hafta.

‘Bizim Hikaye’de de Fenerbahçe’nin efsanevi isimlerinden Lefter’in konu edildiği bir sahne izledik.

Trabzonspor’un da adını zaman zaman duyuyoruz dizilerimizde. Dört büyüklerden sadece, benim de taraftarı olduğum Galatasaray’ın ismi anılmıyor nedense. Ya da ben hiç denk gelmiyorum!

Milyonlarca taraftarı olan bir takımın taraftarlarının sempatisini toplama fikri iyi gibi görünebilir, reytinge de katkısı muhakkak oluyordur.

Ama… Rakip takım taraftarları penceresinden de bakmak lazım duruma. Uğur Yücel’li ‘Familya’ dizisinde Fenerbahçelileri kızdıran sahne sonrası yaşananlar daha dün gibi fakat benim bahsettiğim durum başka.

Geçenlerde fanatik Fenerbahçeli bir arkadaşım yanıma geldi. Zaman zaman ‘Çocuklar Duymasın’ı izlediğinden bahsedip “Daha da izlemem. Geçen bölümde resmen Beşiktaş propagandası yaptılar” diye dert yandı.

Evet, karşımızdaki bir karakter, gerçek değil ama söz konusu futbol olunca insanlar o pencereden bakmıyor.

Hatırlatayım istedim...