TRT Spor pazar günü müthiş bir yayına imza attı.

TFF 1. Lig’de Süper Lig’e çıkma mücadelesi veren takımlar ile ateş hattında, yani düşme potasında yer alan takımları ilgilendiren ve aynı saatte başlayan dokuz mücadeleyi dönüşümlü olarak yayınladılar.

“Ne var bunda?” diyebilirsiniz.

Anlatayım...

Dokuz karşılaşma dokuz farklı şehirde (Elazığ, Malatya, Manisa, Adana, İzmir, Balıkesir, İstanbul, Giresun, Eskişehir) oynandı.

Her karşılaşmada sekiz olmak üzere tam 72 kamerayla maçlar ekrana taşındı.

Toplam 150 kişilik TRT personeli görev aldı. Merkez rejideki 20 kişi hariç.

İşte o 20 kişi, 72 kameradan gelen görüntüleri seçerek, zamanla yarışarak futbolseverlere ulaştırdı.

Ekranın kimi zaman dokuza, kimi zaman ikiye bölündüğü, önemli pozisyonlarda ve karşılaşmalarda direkt o stada bağlanılan yayın neredeyse kusursuzdu.

Mücadeleler arası geçişlerin zamanlaması, spikerlerin performansı seyir keyfini ve maç heyecanını ikiye katladı.

Hani radyoda maç dinlemenin heyecanı vardır ya, tıpkı öyleydi.

Tempo inanılmazdı.

Sadece kendi şehrinin maçını takip etmek isteyenler için tüm maçlar TRT WEB’den de canlı yayınlandı.

Evkur Yeni Malatyaspor- Boluspor maçı TRTKÜRDİ ve TRTAVAZ’da, Adana Demirspor-Sivasspor mücadelesi ise TRTTÜRK’te kesintisiz ekrana getirildi.

Maç önü ve maç sonu yayınlar da olağanüstüydü.

Bu başarının altında sağlam bir ekip çalışması var.

TRT Spor Müdürü Pınar Akkan Şehri, TRT Spor Koordinatörü Mehmet Buğra Şahin, yapımcı Hakan Altürk, yönetmen Mehmet Ali Polat ve editör Süleyman Akay başta olmak üzere tüm ekibi tebrik ediyorum.

Tabii her şey kusursuz olmuyor.

Statların büyük bölümü yine boştu.

Dönüşümlü yayının ulusal reyting sıralamasında AB Grubu’nda ilk 100’de 7., Tüm Kişiler’de ise 12. sırada yer alması futbolseverlerin karşılaşmaları statta değil de evde izlemeyi tercih ettiklerini gösterdi.

Ama taraftarlar takımlarına sahip çıkmaz, statları doldurmazlarsa bu heyecanı yaşayacak bir yayıncı bulunamayabilir.

TRT, kamu yayıncılığı sorumluluğuyla hareket etmemiş olsa bu sezon böyle bir durumla karşı karşıya kalabilirdik mesela!

TRT Spor’un 34. haftada da dönüşümlü yayın yapacağını, ayrıca Play Off maçları ile Play Off finalinin de UEFA standardında, yine aynı ekiple canlı yayınlanacağını not düşerek bitireyim.

Cem Yılmaz’ı ekranda izlemek ister misiniz?

Cem Yılmaz, yıllardır televizyona neden iş yapmadığı sorusuna Özlem Gürses Tatar’ın ‘Bazen Olmaz’ kitabında yanıt vermiş.

Ukalalığından ya da televizyonu aşağıladığından değilmiş ekranda olmaması.

“Benim kötü bir televizyoncu olacağım belli. Benim gibi birisini TV’de izlemek istemem ki! O zaman bunu nasıl yaparım kendime?” diye açıklamış gelen teklifleri ‘hayır’ diyerek geri çevirmesini.

Bu öyle bir ‘hayır’ ki, her bir harfi milyon dolar değerinde!

Sizi bilmem ama ben de kendisiyle aynı fikirdeyim. Yılmaz’ın yeri sahne. Sonra da beyazperde.

Ara ara televizyon için niş işlere imza atabilir tabii, o ayrı. Reklamlarla ve ara ara yayınlanan stand-up gösterileriyle ekranda da var aslında. TV’den para kazanmıyor da değil yani.

Satır arasındaki ince göndermeyi de kaçırmamak lazım. Üzerine alınması gereken çok kişi var zira. Tabii anlayana…