12 yaşındayken kız çocuklarının eğitim hakkını savunmaya başlayan Malala Yousafzai, 16 yaşında okula giderken Taliban tarafından kafasından vurulur. Uzun bir tedavi sürecinin sonunda iyileşen ve hayata kaldığı yerden devam eden Malala, yaşadığı bu trajediye rağmen savunduğu davadan asla vazgeçmez. Fikirlerin silahla susturulamayacağını tüm dünyaya kanıtlayan Malala, 17 yaşında Nobel Barış Ödülü’ne layık görülür.
ÜNLÜ İSİMLER KAMERA KARŞISINA GEÇTİ İşte bu küçük kızın etkileyici öyküsü, National Geographic Channel ile UNICEF Türkiye Milli Komitesi’ne ilham verdi ve ‘Kızlara Ses Ver’ kampanyası hayata geçirildi. Kız çocuklarının okutulması konusunda farkındalık yaratmayı amaçlayan kampanyanın tanıtım spotları için de ünlü isimler kamera karşısına geçti. O isimler kimler mi? Buğra Gülsoy, Ece Temelkuran, Harun Tekin, Sedef Avcı ve Şebnem Bozoklu... Barış Falay’ın da sesiyle katkıda bulunduğu çekimlerde ünlülerimiz, “Eğer sen de onların hayallerine ulaşmasını istiyorsan, kızlara ses ver!” diyerek destek çağrısında bulunuyor. Ben bir kız babası olarak kampanyayı gönülden destekliyorum. Sizi de UNICEF hesabına dilediğiniz miktarda veya 3005’e SES VER yazıp mesaj göndererek 10 TL bağışta bulunmaya çağırıyorum.
BELGESEL 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ’NDE Bu arada, kampanyaya ilham veren Malala’nın neler başardığını anlatan ‘Benim Adım Malala’ belgeselinin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde National Geographic’te yayınlanacağını da duyurayım. Belgesel aynı anda National Geographic People’da dublajlı, National Geographic Wild ve Foxlife ekranlarında ise altyazılı olarak ekrana gelecek. ‘Benim Adım Malala’, 171 ülkede ve 45 dilde gösterilerek milyonlarca kişiye ulaşacak. Malala’nın, “Bu film sadece hikâyemizi anlatmak için değil aynı zamanda eğitimin her bireyin en doğal hakkı olduğunu söylemek için de harika bir fırsat oldu” dediği belgeseli izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.
Bu ne ya İlhan Amca?
Yapma yaa!Hadi yaa!Bu ne yaa!Ne kadar çok yaa var değil mi İlhan Amca?Neler oluyor size İlhan Amca?Bize neler ediyorsunuz?Ellerinizde pet şişe yağlar, ekranlarda kuşak kuşak görürsek bir gün nasıl şaşırmayalım?Bu nasıl bir reklamdır?Reklam metnini yazan kişi ne düşünerek bu ‘eser’e imza atmıştır?Marka bunu nasıl kabul etmiştir?Ya İlhan Şeşen?O nasıl bu reklama ‘evet’ demiştir?“Sebebi neydi ki” diye sormadan edemiyor insan.Hele usta sanatçının o son sahnede yağ şişesine sarılması yok mu...Yorumlamaya kelimeler kifayetsiz kalıyor.Bizi böyle çaresiz...Bizi böyle derbeder...Bizi böyle ortalarda bıraktın be İlhan Amca...
