Top
Mustafa Doğan

Mustafa Doğan

mdogan@htgazete.com.tr

14/08/2017

Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi

 

Efendim, izdivaç programlarıyla ilgili yaşananlar malum.

Reyting uğruna kantarın topuzu fena halde kaçmış, kanallar tüm uyarılara kulak tıkayıp cezaları da umursamayınca olaya hükümet el atmıştı.

Tasvip etmesek de bir KHK yayınlanmış ve izdivaç programlarının ipi çekilmişti. KHK’yı farklı şekilde yorumlayıp programların devam edeceğini savunanlar da oldu ama o belirsizlik de artık ortadan kalktı.

RTÜK, yeni yayın dönemi öncesi kanallarla yaptığı toplantılarda son sözü söyledi ve izdivaç dönemi resmen kapandı.

Tabii bu durumdan, evlendirme programlarının yerini doldurması planlanan barıştırma programları da nasibini aldı.

Seda Akgül, ‘Ne Seninle Ne Sensiz’e kısa bir ara verdiklerini, içeriği zenginleştirip yenileyerek yeniden ekrana döneceklerini açıkladı. (24 Temmuz tarihli ‘Gelen Gideni Aratır’ başlıklı yazımda barıştırma programlarının ilki olan ‘Ne Seninle Ne Sensiz’le ilgili görüşlerimi kaleme almış, hayal kırıklığımı dile getirmiştim.)

Aynı durum benzer formatlar için de geçerli olacak gibi görünüyor.

Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir ya, bu işin sonunun buralara varacağı da belliydi.

Evlilik programlarının KHK ile yasaklanmasına ilk günden bu yana karşıyım. Aynı şekilde insanların kutsalları üzerinden reyting damıtılmasına da.

Ama kimse kusura bakmasın, bu kez RTÜK haklı.

Keşke aklıselim galip gelseydi de iş buralara varmasaydı. Keşke!

************

Kusura bakmayın ‘Bu Sayılmaz’

Ekranda yeni şeyler deneyenlere, risk alanlara ve bu projelere şans verenlere saygım da kredim de sonsuz. Tabii soyunduğunuz işin ayaklarının yere sağlam basması kaydıyla.

Bakın mesela 360 derece sitcom diye lanse edilen “Bu Sayılmaz”.

Geniş bir stüdyoda seyircili çekiliyor. Sıradan sitcom’lar gibi efekt yok, gerçek seyirci var.

Tam olmasa da “Bir Demet Tiyatro”nun modernize edilmiş hali gibi düşünebilirsiniz. Lakin onun ne samimiyetinden ne de mizahından eser var.

Kadro iyi, fikir iyi, adres de tamam. Fakat en önemli şey eksik: Senaryo.

Klasik sitcom anlayışını yıkan proje, sırtını resmen Binnur Kaya, Settar Tanrıöğen ve Mustafa Üstündağ’ın başı çektiği kadroya dayamış ve senaryo tarafına hiç odaklanılmamış.

Güya durum komedisi yapılmaya çalışılmış ama ortaya tuhaf bir “durum” çıkmış. Kelime oyunlarıyla güldürme çabası bu projeye hiç uymamış.

Şarkı performansları ise kanal değiştirtecek türden.

Başta da belirttiğim gibi kredim de beklentim de yüksekti ama ortaya çıkan iş en azından bende büyük hayal kırıklığı yarattı.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp