EFENDİM, Beşiktaş Belediyesi cumartesi günü şampiyon Beşiktaş’ın Osmanlıspor ile oynadığı ligin son maçını Beşiktaş Meydanı’na kurduğu dev ekranda yayınladı.

Ancak, dışarıdan bakınca çok şık görünen örnek hizmetin altından skandal çıktı.

Şöyle ki…

Belediye, yayın hakları beIN Sport’ta olan maçı Periscope’tan kaçak yayınlamış. Evet, yanlış okumadınız, “kaçak” yayın.

Yayıncı kuruluş durumu fark edip yayını kesince meydanı dolduran taraftarlar haliyle büyük hayal kırıklığı yaşamış.

Tepkiler artınca, alelacele decoder temin edilerek maç yeniden yayınlanmış.

Kamuya açık alanlarda yayın izni alınmadığı için yayının bir kez daha kesilmesi üzerine yayına sosyal medya üzerinden yine “kaçak” olarak devam edilmiş.

Olayı öğrenince önce yayıncı kuruluşu, ardından belediyenin basın departmanını aradım.

Yayıncı kuruluş tarafı, kendilerinden izin alınmadığı, kaferestoran gibi abonelerinin mağdur olmaması için bu konuya sıcak bakmadıklarını belirtip yayınları kendilerinin kestiğini teyit etti.

Belediye tarafında ise konuştuğum yetkili, “Maçı yayınlamasak daha büyük sıkıntı olurdu” diye ilginç bir savunma yapıp beni resmen dumura uğrattı. Yetkili birinin konuyla ilgili bilgilendirme yapacağını söyleyip telefonu kapattı. Ancak ne arayan ne soran oldu.

Ortada ya büyük bir ihmal ya da büyük bir vurdumduymazlık var!

Mesleği avukatlık olan Murat Hazinedar başkanlığındaki belediyeden konuyla ilgili bir açıklama yapmalarını bekliyorum.

Netflix dizisi Netflix’te neden yok?

‘HOUSE of Cards’, Netflix’i Netflix yapan yapımlardan biri hiç şüphesiz.

Hırslı bir politikacının zirveye tırmanış öyküsünü konu alıyor. Dünyada da Türkiye’de de ciddi bir izleyici kitlesine sahip.

Dizinin hayranları, beşinci sezonu merakla bekliyordu. Online platformun üyeleri de.

Ancak, dizi yaratıcısı olan Netflix’ten önce beIN Connect’te, yani Digiturk’te yayınlandı.

Öyle bölüm bölüm de değil, 13 bölümün tamamı, hem de 4K seçeneğiyle…

Haliyle tuhaf bir durum ortaya çıktı.

Etrafımdaki çoğu kişi ben de, “Böyle şeyler sadece bizim ülkemizde olur” düşüncesine kapılmadım desem yalan olur.

Merakımı gidermek için Netflix ekibini aradım. İçinizi rahatlatır mı bilmem ama bizim durumumuzda başka ülkeler de varmış. Yalnız değilmişiz. Olay da “duygusal” bir durumdan kaynaklanıyormuş.

Çünkü yayın hakları, platformun Türkiye’ye girişinden çok önce Digiturk’e satılmış.

Dizinin beşinci sezonu kısa sürede Netflix’te de yer alacakmış fakat yayın tarihi henüz netleşmemiş.

Benzer bir durumun tekrar yaşanmaması içinse orijinal Netflix yapımlarının tüm uluslararası yayın haklarını alma konusunda çalışmalar devam ediyormuş.

Diziler bayıltıyor!

DİZİLERİMİZDEKİ tek yumrukla ya da tek hareketle bayılma klişesi olmasa ne olurdu gerçekten çok merak ediyorum!

Keyif alarak izlediğim birkaç yapımdan biri olan ‘Vatanım Sensin’de geçen hafta Cevdet, birkaç dakikada bu yöntemle 4-5 askeri etkisiz hale getirdi.

Bu sadece ‘Vatanım Sensin’e özel bir durum değil. Sadece en son örnek, ki son olmayacağı da aşikâr.

Ha, kurşun isabet etmeden ölen figüranları da gördü bu gözler ama insan yine de yadırgıyor.

Sanırım adı konulmamış bir kural var ki hiç aksiyle karşılaşmıyoruz.

Süre doldurmak için türlü taklalar atılan bir ortamda, şu sahneleri gerçekçi çekmek çok mu zor? Değil.

Bazı dizilerde bunu göz ardı ediyorsunuz. Ama ‘Vatanım Sensin’ gibi oyunculukların üst düzeyde olduğu, senaryonun ortalamanın çok üzerine çıktığı bir diziye yakışmıyor!

Vasili ve Vasilyus

BİRİ ‘Vatanım Sensin’in generali. Baki Davrak canlandırıyor.

Diğeri Diriliş Ertuğrul’un Tekfur’u, Ertuğrul’un can düşmanı. Çağdaş Onur Öztürk hayat veriyor.

İsim olarak birbirlerini çağrıştıran iki karakter de dizilerinin reyting başarısında önemli pay sahibi.

Her iki isim de üzerlerine düşeni fazlasıyla yapıyor.

Öztürk, Vasilyus’u adeta yaşıyor.

Davrak öyle sahici oynuyor ki, şapka çıkarmamak elde değil.

“Marifet iltifata tabidir” denir ya, her iki isim de bunu fazlasıyla hak ediyor.