Meslek örgütlerinin dizi ve filmlere karşı olan hassasiyetleri malum.

Bugüne kadar hamamcısından hemşiresine, küçük düşürüldüklerinden dert yanmayanı kalmadı. Bu, işin bir tarafı.

Aynı şekilde dizi isimleri ve içerikleri de zaman zaman benzer şekilde tepki, hatta dava konusu oluyor.

Yeniden çekilmeye başlanan ‘Türk Malı’ da onlardan biri.

2010 yılında ilk kez izleyiciyle buluştuğunda, “Türk örf, âdet ve geleneklerini aşağıladığı” gerekçesiyle hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu. Senarist ve yayıncı kanalın müdürü hakkında da, “Türklüğü tezyif ve tahkir” suçundan işlem yapılması istenmişti.

DİZİLER ARTIK ASLA SADECE DİZİ DEĞİL

Dizi yeni macerasında bu kez, Türk Teşvik Derneği’nin hedefinde.

Hafta içi başkan Harun Altunbaş’tan bir mail aldım.

“Ülkemizde insanımız çok güzel ve bütün dünya ile yarışacak özel ürünler üretebiliyor. Ancak markalaşma, imaj oluşturma, insanların güvenini sağlama konusunda bir vurdumduymazlık söz konusu” diye başlayan mail’in asıl konusu ‘Türk Malı’ idi.

Türkçe’de bir kelimenin birden çok manaya gelme gücünü kötüye kullandığını belirten Altunbaş, “Dizi, Türk malı imajını ablak, düzensiz, bodoslama davranışlar sergileyen patavatsız bir karakterle birleştiriyor. Buna dünyada izin verecek başka bir ülke var mıdır? ‘Amerikan Malı’ ya da ‘Rus Malı’ diye böyle bir konsepte dizi yapabilir misiniz?” diye soruyordu.

Bu tespite katılmayan yoktur herhalde. Zaten dizinin mizah anlayışı tamamen bunun üzerine kurulu.

“Dünyada Türk malı imajını tazelemek, Türk malını akıllara doğru şekilde kazımak için çalışırken, bu adın böyle bir dizi karakterinde yer bulması bizce kabul edilebilir değil” diyor sayın başkan. Haklı.

“Türk mallarına güven duyulsun, imajımız daima daha iyi olsun istiyorsak ilk olarak bu imaja tüm aydınlar olarak hizmet etmeli korumalı, onu yüceltmeli, hatalarımızı veya kötü yanlarımızı deşifre edip kendi kendimizi rezil etmek yerine o hatalardan ders çıkarmalı ve kötü yanlarımızı düzeltmeliyiz” diye de ekliyor.

Türk Teşvik Derneği olarak yasal işlemleri en kısa sürede başlatacaklarmış.

Diziler günümüzde artık sadece eğlence amaçlı üretilmiyor. Ciddi bir ihracat enstrümanı olması bir yana, artık siyasi ve kültürel anlamda kitleleri yönlendiren çok önemli bir unsur aynı zamanda.

Bu pencereden bakınca, reyting yarışında günü kurtarmak adına bu konular göz ardı edilmemeli.

Ömrü zaten kısa olacak, reyting açısından hayal kırıklığı yaşatan bir iş ‘Türk Malı’ ama konu hassas. Emsal olması ve bu bilinci yerleştirmek için paylaşayım istedim.

Sevgili ve eşle program modası geliyor

Televizyonculukta yeni trend sevgili ve eşle program yapmak olacak gibi görünüyor.

Sevgili meslektaşım Mesut Yar, Demet Akalın ve Okan Kurt’un böyle bir fikri olduğunu açıkladı.

Zaten Kurt, ekranda olmaya hevesli olduğunu belli ediyordu. Eşiyle katıldığı yarışmalar, konserlerinde DJ kabinine geçmeler ve klibinde rol almalar hep bunun işaretiydi.

Safiye-Faik’e bağlamaz, işi fazla sululaştırmazlarsa reyting olarak karşılık bulabilirler.

Serdar Ortaç ve İrlandalı eşi Chloe Loughnan’a da program teklifi gittiğini ve çiftin sıcak baktığını biliyoruz.

Fakülte yıllarından arkadaşım sevgili Çiğdem Batur ile sevgilisi Onur Gülmek ise Youtube üzerinde benzer bir işe soyunmuşlar.

Kadın-erkek ilişkileri üzerine bir program olacakmış. Adı, ‘Düşünme Söyle’. Ekranda çok görünmeyen ünlü arkadaşlarını da konuk edeceklermiş. İyi fikir. Oradaki performanslarıyla televizyona transfer olmaları mümkün.

Demedi demeyin, bu projeler hayata geçer ve tutarsa ekran çiftlerden geçilmez!

Aşk-ı Memnu yeniden çekilecek!

Henüz böyle bir çalışma yok ama olacak. Ben değil, reytingler söylüyor.

‘Aşk-ı Memnu’nun ne zaman tekrarları yayınlansa kanalının yüzünü güldürüyor.

Her gün ilk 100’e hem de üst sıralardan giriyor.

Sonbaharda tekrar bölümleri bir kez daha yayınlandı dizinin. Cuma günü de final bölümüyle ekrana geldi.

Tüm Kişiler’de 16, AB’de ise 12’nci oldu. Üstünden 7 yıl geçmiş, tekrar tekrar izleyiciyle buluşmuş bir yapım için muhteşem bir sonuç.

Üstünden yasak aşk temalı birçok dizi geçti ama hiçbiri bu etkiyi yaratmadı.

Demek ki izleyici ‘Aşk-ı Memnu’yu yeniden ekranda görmek istiyor. Ben bu sonucu çıkarıyor ve karşılık da bulacağını düşünüyorum.

Atın fava bekleyin!