Top
23/04/2024

DEM kayyuma rağmen niye yüksek oy alıyor?

B.

Dün kaldığımız yerden devam ediyoruz. Nusaybin Kaymakamı Ercan Kayabaşı, bir yanda ilçenin çehresini değiştirirken diğer yanda ahali ile de sağlam gönül köprüleri kurmuş; özellikle ülkemizin ücra bir köşesinde yer alması hasebiyle dezavantajlı durumda olan çocuklara eğilmiş. Taş atan çocuk olmaz, kulaç atan çocuk olur diyerek yarı olimpik yüzme havuzu yapmış genç kaymakam. Türkiye Şampiyonası'nda devlet okullarını temsil eden tek kız basketbol takımını kurmuş. Rakipleri hep bildiğiniz ünlü zengin okullar. Herkesin olmaz dediği bir ortamda Beyaz Su'da rafting müsabakası tertip etmiş. Bu çalışmaların bir meyvesi olarak Tekvando Milli Takımımızın artık Nusaybinli bir sporcusu var. Terör örgütü ve uzantılarının el altından tehdit ve sabotajına rağmen düzenlemiş olduğu konserler ve faaliyetler büyük ses getirmiş. Örgütün "irade gaspçısı kayyumumun asimilasyon konseri" diyerek boykot çağrısı yaptığı Tuğçe Kandemir konserine tam 25.000 kişi gelmiş. 6 bin kişi ile nevruz kutlanmış. Ezidi köylerine ulaşmış, ezdi vatandaşlarımızla bayramlarını kutlamış... Zaho'dan gelen Irak Kürtlerini hoşamedi edecek kadar Kürtçe konuşan bir Çankırılı... Ezcümle Kaymakam Bey Nusaybin'de çok sevilmiş, gönül münasebetleri inşa etmiş, 31 Mart seçimlerinin ardından kayyum görevini yeni seçilen başkana devretmiş.

Seçim sonuçları mı? %75,38 ile DEM parti kazanmış. "Kayyuma olan tepki sebebiyle mi hâlâ DEM Parti bu kadar yüksek oy alıyor?" diye sordum. "Hayır" dedi Ercan Bey "Kayyumun kendisiyle bir alıp veremediği yok kimsenin, hatta büyük oranda memnuniyeti dahi var. Zira mevcut belediye başkanına karşı dile getiremedikleri taleplerini, sitemlerini bize açık açık dile getirip, gecenin ikisinde patlayan su borularını sabahı beklemeden tamir ettirebiliyorlar. Burada insanların şahsen ve politik olarak sayılmak gibi bir dertleri var. Bölgeyi tanımadan, bölge insanını anlamadan bölge hakkında konuşmak yanlış ve eksik çıkarımlar yapılmasına sebebiyet veriyor. Hizmetlerimizin en önemli meyvesi, teröre kapı açan ideolojik bir tutumdan ziyade politik bir tercih olarak DEM Partisi'nin desteklendiği bir zemine kavuşmuş olmamız. İnsanlar örgütün bölgede yeniden güç kazanmasından ve şiddet olaylarının yeniden yaşanmasından korkuyor. Bence bu çok önemli. Özgüvenimiz yüksek ve çekineceğimiz hiçbir şey yok. Vatandaşın kültürel taleplerini anlamsız kaygılar sebebiyle görmezden gelmek, bizleri içsel olarak birbirimizden uzaklaştırıyor. Oysa özgüvenimiz ve devletimize olan itimadımz sayesinde attığımız cesur adımlar sayesinde yakınlaşıyoruz."

Bunlar önemli ve değerli tespitler. Afrin'de ve Nusaybin'de görev yaptığı yılların ardından sahada edindiği tecrübelerle Ercan Bey'in hamasetten uzak, kâr zarar hesabı yapmayan, gerçekçi yorumlar yapıyor oluşu kendisini muvaffak kılıyor.

Peki her şey bu kadar tozpembe, bu kadar iyi de neden seçmen hâlâ aynı yerde duruyor? Cevabı basit: Çünkü onlar, orayı politik olarak kendi mahallesi kabul ediyor. Nusaybin halkının önemli bir kısmı halen DEM Parti'ye oy veriyor olsa da, PKK'yı ve şiddeti hayatlarında istemiyor. Bence bu elde edilmiş kazanımların en büyüğü. Hele Hendek olayları esnasında Nusaybin'in savaş alanı olduğunu göz önünde bulundurursanız, bu gelişmenin ne anlama geldiğini daha iyi anlayabilirsiniz.

Ercan Bey'e gelince... Kaymakam bey sizleri bekliyor. Nusaybin'i gezdirmek, misafirleri ağırlamak keyif ve heyecanla yaptığı bir şey; bunu vatanına ve Nusaybin'e borcu olarak görüyor. İmkanınız varsa lütfen Nusaybin'e gidin. İnanın, dünyaya bakışınız değişecek...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp