Top
14/11/2022

Akbaşoğlu'ndan zor sorular

B.

Bugün Altılı Masa, Ali Babacan'ın evsahipliğinde bilmem kaçıncı kere toplanıyor.

Aldığımız duyumlar bugünkü toplantının neticesinde güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili mutabakat açıklamasının yapılacağı ve karanlıkta kalmış noktaların aydınlatılacağı şeklinde. En azından böyle bir temenni var.

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu, böyle bir ortamda güçlendirilmiş parlamenter sistem tartışmalarına birkaç soru ile mukâbele ediyor.

Esasen tartışmanın ruhu açısından son derece belirleyici ve şimdiye kadar yaptığımız pek çok yorumu anlamsız hale getiren çok kritik iki sual bunlar.

Öncelikle açık yüreklilikle beyan edeyim ki, bu soruların herhangi bir surette cevap bulacağına inanmıyorum; zira bu soruların mukni cevabı olabileceğine İhtimal vermiyorum. Çünkü herhangi bir cevabı olsaydı bu soruların, Akbaşoğlu'nun ısrarları karşısında bir cevap bulmaları gerekirdi. Zira siyaset, köşeye sıkışmışlık kabul etmez!

Akbaşoğlu'nun suallerine gelecek olursak:

Öncelikle, güçlendirilmiş parlamenter sistemde cumhurbaşkanını kimin seçeceği gibi cevaplanması zor bir sual duruyor karşımızda. Akbaşoğlu, yeni sistemin savunucularına bu zor soruyu sorarken iki müşkülün altını çiziyor:

olası bir Parlamenter sistem halinde, eskiden olduğu gibi cumhurbaşkanını meclisin seçmesi öngörülürse, bu halkın elinden bir yetkinin alınması ve vekillerine tevdi edilmesi anlamına gelir. Bu demokrasi kültürü açısından bir geri gidiştir. Halkın iradesini elinden almak anlamına gelir. Halk hiç kendisinde olan bir yetkiyi vekiline bırakmayı kabul eder mi?

Eğer halkın elinden yetkiyi almamak ve cumhurbaşkanını halka seçtirmeye devam etmek tercih edilirse, bir başka büyük sorun ortaya çıkacaktır. Yüzde 50 den fazla oy almış olan cumhurbaşkanının yetkilerini sembolikleştirmek ve yüzde 25-30 bandında oy almış bir siyasi partinin temsilcisi olan başbakanın yetkilerini arttırmak temsil açısından büyük bir sorunu doğuracaktır. Arkasında yüzde elliden fazla halk tasvibi olan Cumhurbaşkanı Sembolik olacak, buna mukabil yüzde otuz oy alan Başbakan icracı olacak. Bu kabul edilir şey değildir.

"Şu halde" diyor Akbaş "bu zamana kadar sorduğumuz soruyu yineleyelim, zira henüz ikna edici bir cevap alabilmiş değiliz. Aksi gibi bu soruya cevap alabileceğimizi de düşünmüyoruz çünkü bu sorunun hakiki bir cevabı yok: Yeni sistemde cumhurbaşkanını kim seçecek?"

Akbaşoğlu'nun sorduğu ikinci zor sual ise şu: Bizatihi güçlendirilmiş parlamenter sistem söylemi dahi parlamenter sistemin aslında zayıf bir şey olduğuna ve güçlendirmek zaruretine sahip olduğuna işaret ediyor. Durum böyleyken bu kadar zayıf ve sürekli açıklarının kapanması zaruri olan bir sistemde bunca ısrar niye? Bence Akbaşoğlu'nun sorduğu sorular arasında en belirleyici olan da bu.

Bakalım bu sorular önümüzdeki süreçte herhangi bir cevap bulacak mı?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp