B.

Sonn yazımı bir dahaki yazımızda kategorik düşmanlıktan bahsedeceğiz diye bitirmiştim.

Kategorik düşmanlık esasen bahsedilmesi en sevimsiz konulardan birisi. Zira devası olmayan bir hastalık bu. Size karşı kategorik düşmanlık besleyenler sırf sizsiniz diye size düşmanlık beslerler ve siz başka bir kimse olmanın yolunu bulamadığınız sürece bu düşmanlık devam eder gider.

Doğrusu onları öğrenmek için bir başkası olmanın da alemi yoktur. Şahsiyetsizliktir evvela. Şahsiyet sahibi bir kimse olmanın bedeli de diyebilirsiniz bu vecihle kategorik düşmanlığa.

Önceleri gerçekten haklı bir sebebe sahip olduğunu düşünürdüm böylesi adaveti üretenlerin ve düzeltmem gereken bir kusur arardım sonradan baktım ki ağzımla kuş tutsam ben ben olduğum için buna maruz kalmaya devam edeceğim. Atalarımız demiş ki Derviş'in paçası itten, yakası bitten, ensesi yezitten kurtulmaz!

Kendi dünya görüşlerinin ve kısır algılarının daralttığı ruhları sebebiyle ellerinden gelse bütün memleketi yangın yerine çevirecek kadar bedbin ve düşman hissiyatla dolu kimselerin sırf onlar gibi olmadığınız için sizlere kategorik düşmanlık besliyor olmalarını dert etmediğinizi umarım.

Bir ilmiye ile olmadığım için yazılarımda ekseriyette dini referans vermekten çekinirim zira arkasında dolduramayacağım malumatı vermek hem halk önünde mahcup eder hem Hakk indiğinde mesul eder. Ancak bunu söyleyebilirim zira arkasını doldurmak için büyük gayrete ihtiyaç duymamıza gerek yok; gayet sarih: Onlardan olmadığınız sürece sizden razı olmayacaklar diyor Allah. 1400 küsur sene geçtikten sonra biz hâlâ bu sözün sağlamasını yapıyoruz elan sokakta, Twitter'da. Ve akabinde dönüp dönüp bakıyoruz acaba bu adamlar bizden yine ne istiyor diye. Buna da mı bir kusur bulacaklar bundan da mı hoşnut olmayacaklar bunun sosyal psikolojik sosyolojik bir temeli mi var diye bilim adamlarımız kafa yoruyor. İnanın o kadar derinde değil arıza, tam tersi son derece açık. Bu bir kategorik düşmanlık ve kategorik düşmanlık siz siz olduğunuz sürece devam eder gider.

Çok da dert etmeyin anlayacağınız fakat onlar gibi de olmayın. Siz siz olun, siz gibi olmayanlara da müsamaha ile bakıp muhabbet duyun.

Sonbaharın cennete çevirdiği Tunceli'den ve yazıyı nihayete erdirdiğim Bingöl'den selamlar...