Top
04/12/2023

Protestanlar ve İsrail

B.

Batı'nın İsrail'e olan desteğini, salt devlet desteğinden ibaret görmemelidir. Aksine Batı toplumları, elbette geniş toplumsal mutabakattan mahrum biçimde, çoğunlukla İsrail'in arkasında durmaktadır. Gallup'un yakın dönemde binin üzerinde ABD vatandaşı arasında yaptığı araştırma, makbul vatandaş sınıfındaki Amerikalıların ekseriyetinin İsrail barbarlığını desteklediğini ortaya koydu. Makbul vatandaş tanımının karşılığı olan Amerikan, beyaz, Anglo-sakson, Protestan, orta seviye eğitime sahip kitle genel olarak İsrail'e destek vermekte. Makbul vatandaş tanımının yalnızca kimliksel bir aidiyete matuf olmadığını, aksine bu kimliğin sizi müheyya kıldığı bir zihni refleksin tarifi olduğunu ortaya koyması bakımından kâfi mikyastır.

Evvela Protestanlık, özellikle günümüzde, içinde İsrail zaafı barındıran bir düşünüş ve yaşayış şeklini takipçilerine sunar. Katolik toplumlarda İsrail'e olan desteğin -gerçi arada öyle aman aman bir fark yoktur fakat altın karışım bakımından bu vurgu mühimdir- Prostestan topluluklara nazaran daha düşük oluşu, Batı Hıristiyanlığının bu iki temel direği arasındaki iki temel ayrımı bizlere hatırlatır: Evvela günümüz Katolikleri insani yardım faaliyetleri ile misyonerlik arasına mesafe koymuştur. Karitatif faaliyet adı altında Katolik misyonerliği yapmak gibi bir usul günümüz Katolikliği açısından mevzu bahis değildir. Elbette istisnalar olabilir. Buna karşın Protestanların insani yardım adı altında yürüttükleri faaliyetler neredeyse istisnasız olarak misyonerlik faaliyetidir. Zaten günümüz Katolisizminin misyonerlikten anladığı şey, evvelemirde elinden kayıp giden, yahut gitmekte olan Katolikleri kilisede tutabilme çabasıdır. Buna karşın Protestan misyonerliğinin hedefi, gönüllere girmekten, inancı yaymaktan, kulları kurtarmaktan öte, politik etki sahasını yayacağı yeni alanlar elde etmektir. Bu durum, Protestanların doğal olarak kendi politik etki sahaları olarak gördükleri İsrail'e meyletmelerini neticelendirmektedir. Elbette, kutsal metin merkezli bir dini tatbikat olarak Protestanlık, Kitab-ı Mukaddes'teki yoğun İsrail vurgusundan ve "Tanrı'nın halkı" yorumundan Katolikliğe nazaran daha fazla etkilenmektedir. Bu tesir, Yahudiliği, Protestanlığın yumuşak karnı kılar. Mesele değildir, Yahudiliğe meyletmek bir Hıristiyan hareketi için anlaşılmaz bir şey değildir. Velakin bu zaaftan İsrail'in politik hedeflerini destekler bir tutumun çıkması, Protestanlığın kullanışlı, suiistimale açık bir zihin yaratmasıyla neticelenmektedir.

Püritenlik etkisinin yoğun olarak hissedildiği Amerikan Protestanlığının karakteri bu bakımdan ilginçtir. Bir yanda son derece profesyonel, dinamik, maddi olanakları geniş, orta seviyeli bir vitrin vardır. Bu vitrinden asla beklenmeyecek bir hurafecilik ve irrasyonel inanç ise irili ufaklı bu hareketlerin inanç tipidir. Dünyanın em saçma iddialarına en saçma deliller ile inanabilen bir kel ve fodullar topluluğudur hulâsa. Bu, ahmaklık derecesinde bir inanç seviyesidir. İsrail'in vahşetine destek olmayı bir mükellefiyet olarak görmeyi intaç edebilir.

Buradan devam edeceğiz.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp