Cumhurbaşkanı Erdoğan "Irak sınırlarımızı güven altına alacak çemberi tamamlamak üzereyiz" dedi.
Bununla da kalmadı.
"Bu yaz Irak sınırlarımızla ilgili meseleyi kalıcı olarak çözüme
kavuşturmuş olacağız" ifadesini kullandı.
Hatta "Türkiye'yi güney sınırları boyunca kuracağı bir teröristan ile dize getireceğini düşünenlere yeni kâbuslar yaşatacak hazırlıklarımız var" diyerek çok önemli bir işaret verdi.
Türkiye, Irak'ın kuzeyinde PKK'ya yönelik çok kapsamlı bir harekata hazırlanıyor.
Adres Irak ama hedef aynı zamanda Suriye...
Çünkü, Suriye-Irak bağlantısının koparılması "PKK'nın nefesinin tamamen kesilmesi" anlamına geliyor.
Peki, ABD, PKK'yı "Türkiye'ye karşı bir enstrüman olarak kullanma sevdasından" vazgeçecek mi?
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın ABD'deki temaslarında bu sorunun gündem olması büyük ihtimal...
Meselenin dış cephesi kadar iç cephesi de önemli...
Yani Türkiye sınırlarına yönelik dış tehdidi Irak ve Suriye'de bitirme çabası içine girerken bir yandan da PKK terör örgütünün içerideki unsurları ile de mücadele etmek zorunda...
PKK'nın siyasi uzantısı DEM Parti bu süreçte elbette bugüne kadar olduğu gibi yine "Türkiye'nin tam karşısında" saf tutacak.
Başka ihtimal yok.
Ne yapacak?
Türk Silahlı Kuvvetleri'ni "işgalci" olarak tanımlayıp "Kürdistan" coğrafyasında "soykırım" yapıldığını iddia edecek.
Peki bu süreçte DEM Parti ile ortaklaşan CHP'nin tavrı ne olacak?
Afyonkarahisar krizi bu hususta önemli işaretler veriyor.
CHP'nin İstanbul adayı, "Belediyeyi DEM'lilerle yönetmeyeceğim" diyen Afyonkarahisar adayını partiden kovarak aslında "Belediyeyi DEM'lilerle yöneteceğim" demiş oldu.
Hatırlayalım.
Özgür Özel, yerel seçimler sonrasında insanları sokağa çağıracaklarını ama "kan dökmeyeceklerini" söylemişti.
Ön duyurusu yapıldığına göre mutlaka hazırlıkları da devam eden bu sokak eylemlerinin mevcut CHP ile DEM Parti ortaklığında gerçekleşeceğini düşünmek durumundayız.
Esenyurt'un sadece "seçim" için seçildiğini mi sanıyorsunuz?
