Murat Kurum'un İBB eliyle "Gazze'ye yardım" vurgusuna CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den tepki geldi.

Özel "acemiliğinden" olsa gerek Gazze üzerinden Murat Kurum'u yıpratabileceğini düşündü.

Oysa AK Parti döneminde İBB'nin yurtdışı faaliyetleri tam da Murat Kurum'un dikkat çektiği gibiydi.

Gazze'deki durum ilânihâye devam etmeyecek.

Orada ihtiyaç duyulan yardımlarda elbette İBB'nin etkin olması mümkün.

Yerel diplomasi ve STK'lar üzerinden yürütülen faaliyetlerin durumu biraz farklıdır.

Devletler arası ilişkiler zaman zaman çok sert seyredebilir.

Ama aynı ülkelerin şehirleri arasında ilişkiler devam eder.

İBB'nin AK Parti döneminde özellikle bu alandaki çabaları "Türkiye'nin dış politikasına pozitif etki yapacak kadar" nitelikliydi.

Bu sebeple "İBB'nin kurumsal hafızası ve yurtdışı operasyon kabiliyeti" bilinenin çok üzerindedir.

İlk aklıma gelenler...

Tsunami sonrası Endonezya'da İBB öncülüğünde aşevleri, yetimhaneler, konut alanları kuruldu. İBB ekipleri 2 yıl bölgede kaldı.

Pakistan Keşmir depreminde ihtiyaç sahiplerine tonlarca yardım ulaştırıldı, 2 kalıcı okul yapıldı. Keşmir'de İBB ekiplerinin "katır sırtında" en ücra dağ yerleşimlerine bile ulaştığını hatırlıyoruz

Etiyopya'da İBB'nin öncülüğünde açılan su kuyuları ile bebek ölümlerinin önüne geçildi.

Orada insanlara Türkiye'den götürülen iş makinaları ile nasıl su kuyusu açacakları bile öğretildi.

Kenya'daki kamplarda her saatte açlıktan 5 çocuk ölüyordu, kimsenin giremediği bu bölgelere İBB ekipleri ulaştı.

Yabancı istihbarat servislerinin bu faaliyetleri engelleme çabalarında "silahlı saldırıya uğrayan İBB personellerini" biliyoruz.

Japonya'daki tsunami, Haiti'de deprem...

AK Parti döneminde İBB ekipleri her yerdeydi.

Eğer CHP'li yönetim kovmadıysa bugün İBB itfaiyesinde "Japonya'daki nükleer sızıntıda" yardım faaliyetlerine katılıp tecrübe kazanmış uzmanlar var.

Lahor'da ulaşım, Mekke ve Medine'de şehir temizliği, Moğolistan'da sivrisinekle mücadele...

İBB'nin teknik destek verdiği, "know-how" paylaştığı yerler...

Elbette dahası da var ama dediğim gibi ilk aklıma gelenler...

İBB'de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile başlayan ve rahmetli Kadir Topbaş ile devam eden üst ölçekli belediyecilik anlayışı çapsızların anlama kapasitesini bile aşar.

İBB'nin bugünkü CHP'li başkanı da CHP'nin acemi genel başkanı da bunları bilmez.

Daha otobüsleri tamir etmekten aciz bir zihniyete laf anlatmak zorunda

kalıyoruz.

Bu da bizim "sınavımız" galiba!