Top
27/02/2024

Kent uzlaşısına eski bakandan tepki

CHP-DEM arasındaki "kent uzlaşısına" yönelik tartışma sürüyor. Taraflar arasında mutabık kalınan hususlardan bağımsız açıklamalara tanık olunuyor. DEM tarafı, "kent uzlaşısının" bazı yerlerde yapıldığını başlangıçta ifade etmişti. Daha sonra DEM'in İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) adayı da benzer ifadeleri kullanarak, "kent uzlaşısının" aday çıkarmama ve çıkarmayı da kapsadığını belirtmişti. Sonuçta en somut haliyle İstanbul Esenyurt ilçesinde CHP-DEM anlaşmış durumda. Bunun yanı sıra Mersin'in Akdeniz ilçesinde de CHP aday çıkarmayarak, DEM adayını destekleyecek. Mersin'in Toroslar ilçesinde de, " kent uzlaşısı" sağlandığı belirtiliyor.

3 Mart tarihine kadar aday listelerinde eklemeler, çıkarmalar da yaşanabilir.

Hem DEM'in Esenyurt hem de Akdeniz'de bugünlerde yaptığı mitingler, PKK terör örgütünün propaganda alanına dönüştü.

Bu yüzdendir ki, adına "kent uzlaşısı" denilenin aslında "kandil uzlaşısı" olduğudur.

PKK'nın DEM'i CHP'ye aday değiştirterek, kendi ideolojik çizgilerindeki bir ismi CHP adayı yapmıştır. O isim ki, CHP İBB adayına da danışmanlık yaptığı öğrenilmiştir.

Seçimi kazanması durumunda DEM'e geçmesi de, kuvvetli ihtimal dahilindedir. Bu ihtimal gerçekleşirse CHP yönetimi sayesinde, PKK'nın DEM'i önemli bir kazanıma kavuşacak, ilk kez Batı da belediye başkanlığı elde edecektir.

Bir ilk de Mersin'in Akdeniz ilçesinde CHP aday çıkarmayıp, PKK'nın DEM'inin adayını destekleyecek olmasıdır.

Nitekim bu duruma tepkiler gelmiştir. CHP eski milletvekili, bakanlık da yapmış olan İstemihan Talay'ın tepkisi meselenin geldiği noktayı en çarpıcı biçimde ortaya koymaktadır.

İstemihan Talay diyor ki;

"Emperyalist devletler tarihsel süreçte PKK'ya dört önemli görev yüklemiştir:

1. Kuzey Irak'tan ve Suriye' den uzanan bir koridoru ele geçirmek

2. Akdeniz' e açılmak

3. Bu bölgede kendileri için terör üretecek bir garnizon devletçik oluşturmak

4. Başta Türkiye olmak üzere bölge ülkelerini taciz etmek, mümkünse de parçalayıp bölerek küçültmek

Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu tehditleri görerek Barış Pınarı, Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı harekatlarıyla yüzlerce şehit vermek pahasına bu oyunları bozmuştur.

PKK'nın Akdeniz' e açılmak ve orada bir yer tutmak hayali ilk olarak 1999 yerel seçimlerinde uygulamaya konulmak istenmiştir. Dört dönem milletvekilliğini yaptığım Mersin'in Büyükşehir Belediyesi Hadep tarafından kazanılmış gibi ilan edilmiş ancak Kültür Bakanı olarak yaptığım itirazlar ve yeniden sayım sonucunda HADEP'in seçimi kazanmadığı tespit edilmiştir.

Böylece Akdeniz' e açılım hayalleri önlenmiştir. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki en büyük ve en stratejik limanı Mersin ili Akdeniz ilçemizde bulunmaktadır. Bu liman aynı zamanda Ortadoğu'nun da giriş ve çıkış kapısı durumundadır. Akdeniz'e komşu diğer ilçe ise Toroslar ilçemizdir. HADEP'in devamı olan DEM partisinin CHP ile uzlaşmak için yüzlerce ilçe arasından Akdeniz ve Toroslar ilçelerini şart koşmaları basit bir seçim stratejisi değildir. Mersin'de emperyalist hayallerinin kaldığı yerden devam ettirildiğinin açık bir göstergesidir.

Burada kabul edilmesi mümkün olmayan durum, büyük Atatürk'ün kurduğu CHP'nin bugünkü yöneticilerinin koltuk uğruna bu iki ilçemizi DEM'e peşkeş çekme kararı almaları ve Mersin'i emperyalist hayallere teslim etmeleridir.

Büyük Atatürk Mersinlilere hitaben "Mersinliler Mersin'e sahip çıkınız" demiştir. İnanıyorum ki Sevgili Mersinliler bu öğüt doğrultusunda Mersin'e sahip çıkacaktır. CHP yöneticilerinin 31 Mart seçimlerinde DEM'i destekleme dayatmasını reddedecek ve emperyalist hayalleri sandıkta yok edecektir."

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp