Top
23/03/2024

İstanbul'un ihtiyacı nedir?

Yerel seçim sandığıyla buluşmamıza sayılı günler kaldı. Yaşadığımız şehirlere ve mahallelerimize mahalli idareciler, yerel yöneticiler seçeceğiz. Muhtarımızı, belediye başkanımızı belirleyeceğiz. Belediye meclislerinin üyelerini seçeceğiz.

Onları; bizlerin gündelik yaşamımızdaki sorunların çözümüne dair; en gerçekçi, en güvenilir sözler verdikleri için ve onların sahiciliğine, samimiyetine, sözünü tutacağına olan güvenirliğine inandığımız için seçeceğiz.

Tüm şehirlerimiz için geçerli olan bu hassasiyet İstanbul söz konusu olduğunda çok daha katmerli bir duyarlılığa bürünüyor.

Zira İstanbul neredeyse tüm Türkiye'nin yükünü taşır olmanın büyük yorgunluğu içinde. İstanbul'un soluk alması, içinden çıkılamaz duygu ve düşünceye hapsolmuş ulaşım-trafik sorununun çözülmesi ve belki de hepsinin toplamı ve en önemlisi, en acili karşı karşıya kaldığı deprem tehdidinin önceden bertaraf edilmesi İstanbul'un ve İstanbulluların isteği, ertelenemez beklentisidir.

İstanbul'u, bir tek gününü boşa harcamaksızın öncelikle, ivedilikle depreme hazır hale getirmek, ihmal edilemez, hayati bir zorunluluktur. Ertelenemez, savsaklanamaz, mazerete sığınılamaz bir zorunluluktur. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) bunun için vardır. Gecesi gündüzü bu konuyla geçmelidir. Kentsel dönüşümün en kapsamlı bir şekilde süratle yapılması kaçınılmaz bir zorunluluktur. Bu konu bir tercih meselesi değil, olmazsa olmaz bir güvenlik meselesidir. İBB Başkanı için bu konu en hayati meselesi olmalıdır. Bu hayati mesele esasen bir seferberlik anlayışıyla ve titizlikle ele alınıp, mutlak surette çözüme kavuşturulmalıdır. İstanbul için önündeki beş yıl yine kaybedilmiş bir beş yıl olmamalıdır. Maalesef İBB 2019'dan bugüne bu konuda da sınıfta kalmıştır. Ulaşımda olduğu gibi kentsel dönüşümde de İBB Başkanı verdiği sözleri, yaptığı vaatleri yerine getirememiştir.

İpi göğüslemeye en yakın 2 adaydan biri mevcut İBB Başkanı ile diğeri de eski Çevre ve Şehircilik Bakanı'dır. Her iki adayın; ölçülmesi, anlaşılması, fark edilmesi, bilinmesi gereken; İstanbul'u beklenilen büyük depreme hazırlayabilme iradesi, kapasitesi, inancı, kararlılığıdır. Bu konuda ki; sahici, samimi ve güven veren yönleridir.

Murat Kurum'un; sadece İstanbul hedefi bu anlamda ilk dikkat çeken yanıdır. Evet gerçekten sadece İstanbul'u düşünen, siyasi kariyerini; parti içi çekişmelere, kurultaylara, algılara, polemiklere dayanarak değil, sadece hizmet üretimine odaklanarak sağlayan bir İBB Başkanı, İstanbul'un ihtiyacıdır. Yıkıcı büyük deprem tehdidine karşı İstanbul'a odaklı, İstanbul dışında siyasi çekişmelerde, uğraşlarda enerjisini harcamayan İBB Başkanı'dır İstanbul'un ihtiyacı.

Verdiği sözü tutan, vaatlerini unutmayan, İstanbul'u kişisel kariyerinin atlama taşı görmeyen İBB Başkanı'dır İstanbul'un ihtiyacı.

Devlet-millet el ele vererek, merkez-yerel bütünleşerek , İstanbul'u yıkıcı büyük depreme hazırlamaktır İstanbul'un ihtiyacı.

Yaşadığı mekana sahip çıkma bilincidir İstanbul'un ihtiyacı. O bilinç, İstanbullunun bilinci olmalıdır. O vakit İBB; doğru, sahici, samimi, çalışkan, özü sözü bir, İstanbul'a yatıp İstanbul'a kalkan, gecesini gündüzünü İstanbul için harcayan bir başkanla buluşacaktır.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp