Trabzon geçen sezonun son maçını oynar gibi başladı. Bir an önce golü bulmak istediler. Maçı kazanınca şampiyon olacakmışçasına; istekli, hızlı ve hücumu düşünerek oynadılar.
Bu taraftarlarını mutlu edebilir. Fakat defansta verdikleri açıklar, bu dengesiz oyunun sonucuydu. Şampiyonlar Ligi seviyesinde oynayacak Trabzon, defansı da hücumu da aynı oranda iyi oynamak zorunda.
İki takımın forvet kanatlarında hızlı oyuncular bulununca gelgiti bol bir ilk on beş dakika izledik.
Sadece 15 dakikaya bakarak bile Trabzonspor için şu rahatlıkla söylenebilir. Bu takımın en büyük kazancı Adrian Mierzejewski'dir. Hareketli, yanındaki hücumcular ile uyumlu ve sürekli cin fikirli.Yattara ve Jaja'nın toplamı kadar iyiydi Polonyalı.
Bu yaz adı transfer vitrininde İstanbul'la anılan Yiğit Gökoğlan da, 'Beni neden almadınız' motivasyonuyla göze battı.
COLMAN-ZOKORA İKİLİSİ
Geçen yılın Selçuk-Colman ikilisinin yerini alan Colman-Zokora ikilisinde son durum şöyle. Geçen yılın hücum gücünü aratırlar, ama defansif olarak geçen yıldan daha iyi oynarlar. Önlerinde her daim hareketli oynayan dörtlü olduğunda bu özellikleri avantaj bile olacaktır. Ancak hücumcuları kötü oynadığında katkıları sınırlı kalabilir.Tıpkı 2. yarı olduğu gibi.
Rakip 10 kişiyken daha aktif olmaları gerekirdi. Oysa Trabzonspor'da saha içi diziliş ve disiplin tamamen yok oldu. İyi başladıkları maçı darmadağın bitirdiler.
Elbette bunda Kemal Özdeş'in10 kişi kaldıktan sonra hücumcu hamleleri etkiliydi. Futbol adına dün gece asıl kazanan Kemal Özdeş'ti. Eksik olmaya aldırmadı, kazanmaya oynadı.
Daha iyisi yapılana kadar ligin en cesuru Kemal Hoca.