Amerikan Başkanı Biden'in İsrail ziyareti vesilesiyle hatırladığımız; "İsrail olmasaydı ondan bir tane icat etmemiz gerekirdi" deyişinden de hareketle rahatça iddia edebiliriz ki;

Dostum Erdoğan Hilmi'nin değişiyle; Batılı Beyaz Hıristiyanlar için; İsrail, Yahudiler için modern toplama kampıdır.

Bu; geleceği görebilme, tasavvur edebilme/kurabilme açısından önemlidir.

Kaldı ki; Yahudilerin İsrail'in varlığını daha da muhkem hale getirmek için katlettiği insanlar, Batılı Beyaz Hıristiyanların da kafir/düşman gördüğü Müslümanlardır.

Varsayalım Yahudiler, Müslümanlara yaptıklarının onda birini Hıristiyan bir topluluğa yapsaydı derhal karşı çıkarlardı.

Aslında, Beyaz Hıristiyan Batı, Yahudilerden, öküzün, kıçına konan 'güvenek'ten korktuğu gibi korkar.

Güvenek; kan emici, kanatlı bir sinektir. Daha çok büyük baş hayvanlara dadanır. Hayvan, vücudunun başka yerlerine konan güveneklerden kuyruğunun yardımıyla bir şekilde kurtulur. Lakin, sinek hayvanın kıçına, kuyruğunun altına girip, iğnesini batırıp, kan içmeye, dolayısıyla acı vermeye başlayınca, hayvan önce olduğu yerde anlamsız hareketler yapar, daha sonra ise amaçsız ve hedefsiz bir biçimde bağırarak koşmaya başlar...

Ne var ki Yahudilerin yanında bu sinekler sevimli kalır.

Güvenek çatlayıncaya kadar kan içtikten sonra iğnesini çeker kalkar gider.

Azgın, haddi aşmış Yahudi'nin ise para hırsı; dolayısıyla insanları kandırmaları, her türlü hileye başvuruşu, aldatmaları, yalan dolanı, hainliği ve zalimliği hiç bitmez.

Yukarıda sözünü ettiğim kitapta, yazarın yalanlayarak da olsa sayfalarına aldığı bir bölüm var.

İddiaya göre: Baba Amschel Rothschild oğlu Nathan'a şöyle der:

"Ancak bolca kanla bolca para biriktirmelisin"

Bu vesileyle, aynı bağlamda, Müslümanların tarihinde birbirine ters işleyen iki tavırdan bahsetmek istiyorum.

Bugün Müslüman aleminde İsrail'e en sert biçimde karşıtlık gösteren İran değil mi?

Oysa, Yahudilerin M.Ö. 6. Yüzyılda Kral Nebukadnezar tarafından Babil'e sürgün gönderilmesine müteakip, neredeyse altı yüzyıl sonra onları yeniden özgür kılan ve yeniden Kenan diyarına dönmelerine imkân sağlayan Pers-Med Kral'ı Kiros'tur. (Bazı kaynaklara göre Kiros Hz. Zülkarneyn'den başkası değildir.)

Persler/Farisiler ataları Kiros'un işlediği günahın kefaretini ödemeye çalışıyor olmasınlar! Daha doğrusu genleri onları böyle bir vadiye taşımış olmasın?

Ya da; itikatlarının önemli bir cüzü gereği takiye mi yapıyorlar...

İkincisi; Müslümanların tarihine baktığımızda bir-iki istisnai durum hariç, Batı'daki gibi Yahudilere karşı insanlık dışı uygulamalar sergilenmediği gibi onları büyük sürgüne ve katliama da tutmamıştır.

Oysa biz biliyoruz ki; Hz. Muhammed, Medine Sözleşmesi'ne aykırı hareket ettikleri için Medine ve çevresinde yaşayan Yahudi kabilelerini sürgüne göndermiştir.

Bugün Müslümanların yaşadıkları, Yahudi İsrail karşısındaki çaresizlikleri; Peygamberlerinin sünnetini takip etmemeleri nedeniyle uğradıkları bir uyarı, bir ceza olmasın?