1

"On sekizinci asrın sonlarına kadar geçerli olan şartları arasında şunlar yer alır: Yahudi nüfusu 500 aileyi, evliliklerinin sayısı bir senede on ikiyi geçemezdi ve Yahudiler sadece tam yirmi beş yaşındayken evlenebilirlerdi. Gettoya her sene dışarıdan gelen en fazla iki Yahudi yerleşebilirdi. Yahudilerin ziraatla uğraşması; silah, baharat, şarap ve tahıl ticareti yapması yasaktı. Judengasse dışında oturmaları yasaktı ve 1726 tarihine kadar devamlı olarak farklı bir nişan (erkekler için, kola takılacak iki iç içe geçmiş sarı halka, kadınlar için de çizgili peçe) taşımaya mecburlardı. Geceleri, pazar günleri ve Hıristiyan bayramları esnasında gettoya kilitlenirlerdi; diğer zamanlarda da şehirde ikiden fazla Yahudi'nin yan yana yürümesi yasaktı. Parklara, hanlara, kahvehanelere ve şehrin resmedilmeye değer surlarının etrafındaki mesire yerlerine girmeleri yasaktır; şehrin eski katedralinin yakınına gitmelerine dahi müsaade edilmezdi; belediye binasına arka kapıdan girmek zorundaydılar. Şehir pazarına ancak belli saatlerde gidebilirlerdi ve pazarda meyve ve sebzelere dokunmaları yasaktı. Bir Yahudi mahkemeye çıktığında oradaki herkese "Tanrı'nın lanetlediği Yahudilere reva gördüğü tüm musibet ve cezaları" hatırlatarak kendilerine has ayrı bir yemin etmeye mecburdu. Eğer sokakta "Jud, mach mores!" ("Yahudi, vazifeni yap!") cümlesini duyarsa -bunu söyleyen bir çocuk olsa bile- şapkasını çıkarıp kenara çekilmeye mecburdu. Ve eğer olur da Frankfurt dışına çıkmaya karar verirse -ki bunun için özel bir izin gerekirdi- şehre geri döndüğünde girebilmek için Yahudi olmayan birinin ödediğinin iki katını öderdi. Bu sözde "himayenin" karşılığında her Yahudi ayrıca bir de kafa vergisi öderdi."

"Zikredilen diğer bir ihtimal de Nathan'ın (Rothschild – h.b.) Frankfurt'tan gettodaki dini kısıtlamalardan kurtulmak için gitmiş olmasıdır. Yahudilerin -üç buçuk asır süren yasağın ardından ancak 1656'da tekrar İngiltere'ye girmelerine izin verildi."

Labour Leader : (1891) "Asrımız Avrupa'sında nice fesat ve sefalete neden olan ve müthiş servetini aslında arasında hiçbir husumet olmayan devletleri birbirine düşürerek elde etmiş olan kan emici güruh. Avrupa'da nerede bela varsa, nerede harp çıkacak haberleri dolaşıyorsa ve insanların kafası değişim ve felaket korkusuyla meşgul ise, hiç şüpheniz olmasın ki kanca burunlu Rothschild huzursuzluğun olduğu o bölgenin yakınlarında bir yerlerde bir işler çeviriyordur."

Yukarıdaki satırlar Niall Ferguson'un, 'Paranın Efendileri 1798-1848 Rothschild Hanedanı' ismiyle yayınladığı, Rothschild ailesinin okuyup onay verdiği, yani Rothschild'lerin resmi tarih sayılacak kitaptan alıntılanmıştır.

2

Demem o ki;

Onca bilim adamlarının, düşünürlerin söylemlerine göre; insanların ve toplumların karar verme süreçlerinde geçmişlerinin, geleceklerinin, genlerinin tesiri varsa;

Beyaz Hıristiyan Avrupa'nın Yahudileri sevmesine imkân yoktur.

Peki; nedir öyleyse, son Hamas-İsrail savaşı nedeniyle Amerika ve Avrupa'nın; İsrail'in yanında yer alan söylemleri, ağlamaklı beyanları ve hatta aksi söz ve davranışlara imkân tanımamaları...

Aslında, Beyaz Hıristiyan Batı için Yahudiler hala lanetli, fesatçı, habis vs. varlıklardır. Bünyelerinde Yahudi bulunmasını hala tehlikeli görürler.

İsrail'in varlığının, Yahudilerin bir yurdu/vatanı olmasının iki açıdan önemi vardır onlar için.

Birincisi, İsrail sayesinde bünyelerindeki Yahudi varlığı bir miktar da olsa azalmıştır, kesafet düşürülmüştür.

İkincisi ve daha önemlisi ise; hini hacette, daha önce defalarca yaptıkları gibi bünyelerindeki Yahudileri toptan dışarı çıkarmaya, sürgüne tabi tutmaya karar verirlerse gönderecekleri bir mekân vardı artık... (Devam edecek)