Top
Hüseyin Besli

Hüseyin Besli

atifhuseyin@gmail.com

17/08/2014

Yeni, yeni, yeni... Yeniden, yeniden, yeniden...

1

14 Ağustos 2001 yılında Ak Parti’nin kuruluşunun deklare edildiği Bilkent toplantısında Tayyip Erdoğan “Yeni Türkiye’de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyordu. O günden beri Türkiye’de her gün ‘yeni’ bir gün. Her gelen gündeki Türkiye ‘Yeni Türkiye’. Ak Parti ‘yeni’ Genel Başkan’ını bulduğunda, Türkiye ‘yeni’ Başbakan’ını tanıdığında, Yeni bir dönem başlayacak. 2 Yazıp çizilenler ve söylenenler doğru çıkarsa, 27 Ağustos’ta Ak Parti’nin Genel Başkanı, 29 Ağustos’ta Türkiye’nin yeni Başbakan’ı Ahmet Davutoğlu olacak gibi gözüküyor. Bu olası gelişmeye dair tahliller, analizler, öngörüler, senaryolar sebil. Biz meselenin pek dokunulmayan, lafı bile edilmeyen bir veçhesine bakmak istiyoruz. 3 Bilinen odur ki; Ak Parti 70’li ve 80’li yılların ilk yarısında ‘İslamcı’ların ürettiği entelektüel üretimler ve çıkarsamalar üzerine kendini inşa etmiştir. Gönül rahatlığı ve hakkaniyetle teslim etmeliyiz ki, söz konusu yıllarda İslamcılar yoğun bir okuma, tartışma, analiz, tahlil faaliyeti içinde olmuşlardır. Sadece geleneksel ve dini kaynaklara ulaşma çabasıyla yetinmemişler, dünyayı tanıma adına kendini gösterebilen bütün ideolojileri, düşünce akımlarını, dini arayışları, Velhasıl, doğuda ve batıda bütün olup bitenleri anlamaya, Ve bu kavramışlıkla mensubu oldukları dini yeniden hayatın içinde var kılmaya çalışmışlardır. Kurucuların büyük bir bölümü zaten bu çabanın ve arayışın içinde olan Ak Parti, program ve tüzüğünü, ilkelerini ve umdelerini, siyaset yapma biçimini ve dilini buradan devşirerek yola çıkmıştır. Sahici ve samimi olgularla yola çıktığı ve mümkün olduğu kadar bu başlangıç ilkesine ve duygularına ihanet etmediği içinde her seçimden bir öncekilerden daha fazla destek kazanarak çıkmasını becerebilmiştir. Ama kabul etmek gerekir ki on üç yıl boyunca 70’li ve 80’li yıllarda biriktirilen entelektüel sermaye bitmiştir ve yerine yenisi ikame edilememiştir. 4 Şimdi. Eğer Ahmet Davutoğlu Genel Başkan ve Başbakan olursa; Ak Parti, dünün İslamcıları, Türkiye yeni bir şans yakalamış olacaktır. 70’li yılların entelektüel camiasının içinden yetişmiş gelmiş birisi olarak bugünü ve sözünü ettiğimiz yoksunluğu en iyi anlayabilecek ve gereğini yapabilecek donanıma sahip birisi olarak Davutoğlu böylesine önemli bir sınavla sınanacaktır. Ak Parti on üç yıldır, Türkiye’nin de şartları ve ihtiyaçları gereği daha çok ‘kalkınmacı’ bir politika izlemiş ve sayılabilir, ölçülebilir alanlarda büyük başarılar elde etmiştir. Ancak metreye, adete ve kiloya gelmeyen şeyler de vardır ve asıl metreye, adete, kiloya anlam ve değer kazandıracak olan da odur. Yeni Türkiye’de yeni paradigmalara, yeni düşüncelere, fikirlere, yeni açılımlara ve çözümlemelere, Ve hatta yeni ‘düşman’ tanımına ve ihdasına, yeni meydan okumalara ihtiyacımız olduğu aşikardır. Beklentimiz ve umudumuz odur ki, Davutoğlu dönemi; mütedeyyin, muhafazakar, dindar, İslamcı... Ne diyecekseniz deyin, bu coğrafyanın sahici ve kalıcı unsurlarının yeniden, yeniden, yeniden yoğun entelektüel tartışmaların, üretimlerin yapıldığı dönem olsun. Davutoğlu dönemi hayırlı olsun.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp