1

Geçen yazımızda AK Parti Milletvekilliği aday listesinden hareketle; AK Parti’nin 2001 yılında ‘çevre’den başlayıp, ‘merkez’e ulaşan siyasi yolculuğundan bahisle; AK Parti açısından gelecekte muhtemel handikaplardan bahsetmiştik. Kaldığımız yerden devam edelim. 2 AK Parti bugün itibariyle kurumsal kimliği, parlamento grubu, teşkilatları, bürokrasisi, hepsinden önemlisi de siyasal söylemiyle merkezileşmiş bulunmaktadır. Buna rağmen, ortada, sosyolojinin o kadim kuralının işlediğine dair bir görüntü bulunmamaktadır. Yani, merkeze yerleşen AK Parti’nin üzerine, çevreden gelen bir yürüyüşten söz etmek mümkün görünmemektedir. Bunun çeşitli sebepleri vardır tabii ki. Biz bu yazıda bunlardan iki tanesini ele almaya çalışacağız. 3 AK Parti’nin merkeze yerleşmesine rağmen, AK Parti’ye oy ve destek veren kitlelerin büyük bir çoğunluğu hâlâ çevreye ait olmayı sürdürmektedir. Yani AK Parti açısından çevre boşaltılmış olmadığı için, çevrede yeni bir güç temerküzü gerçekleşmemiştir. Peki nasıl oluyor da parti merkezileşirken, çevrede kalan kitleler hâlâ AK Parti’ye oy vermeye devam ediyor? Bu noktada sosyoloji de, siyaset bilimi de bir anlamda anlamsızlaşıyor. AK Parti’ye oy veren çevre sakinleri, bırakın AK Parti ile arasına mesafe koymayı, desteklerini daha da güçlendirerek devam ettiriyor. Çünkü AK Parti’nin yerleştiği ‘merkez’ dünkü haliyle, Türkiye’nin büyük bir çoğunluğunun (Kürtlerin, dindarların, gayrimüslimlerin ve hatta Türklerin) gözünde en hafif tabirle etkisiz hale getirilmesi gereken bir odaktır. Dünkü merkez Türkiye toplumunun neredeyse tamamının aidiyetini, değerlerini, varlığını inkâr etmiş, onlara istedikleri ve insanca yaşama imkânı vermemiştir ve her birine ayrı ayrı zulmetmiştir. Bugün ‘çevre’den gelen bir anlayışla AK Parti’nin o merkeze yerleşmesi herkesin gönlünü ferahlatmakta ve açmaktadır. Anlaşılan o ki; AK Parti temsil yeteneğini sürdürmenin yanında, dünün ceberut, adaletsiz, insafsız ve izansız merkezini dönüştürdüğü/dönüştürebildiği oranda çevrenin desteğini almaya devam edecektir. 4 AK Parti her ne kadar siyaseten merkezileşmiş bulunsa da; Kültürel ve ekonomik merkez hâlâ başkalarının elindedir. Yani, AK Parti, merkezden-merkeze siyaset dilini dengeli ve işlevsel kullanmayı becerdiği sürece; Ya da kültürel ve ekonomik merkeze de yerleşinceye kadar; Çevreden destek ve oy almaya devam edecek gibi görünüyor. 5 Görüldüğü gibi AK Parti’nin işi kolay değil. İlk yola çıktığı günden çok daha çetin meseleler AK Parti’nin önünde durmaktadır. Umalım ki AK Parti bütün bu açmazları, ustalıkla bertaraf etmeyi becerebilsin, milletin temsilciliğini sürdürebilsin, sesi olmaya devam edebilsin.