Tek Başına.

‘İkinci Cumhuriyet’ kavramı daha önce kullanılmış olasa da, bir temenni olması ve toplumda doğru dürüst bir karşılık bulmadığı için içeriği doldurulamamış, boşlukta kalmış, sadece küçük bir liberal aydın grup arasında dolaşıma girmiş bir kavram olarak kalmıştır. 1 Bugün icra ettiğimiz seçim; Partilerin değil tek tek isimlerin yarışması/seçilmesi bağlamında, Türkiye’nin ilk defa Cumhurbaşkanını doğrudan halk eliyle seçmesi bakımından farklı bir mahiyet içermekle birlikte, Adaylardan birinin R. Tayyip Erdoğan olması açısından büyük bir önem taşımaktadır. 2 Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, Muhtemelen akşam yirmi sularında alınacak sonuca göre Recep Tayyip Erdoğan’ın, halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı olmasıyla; Cumhuriyet yeni bir mahiyet kazanacaktır. Ayrıca Erdoğan’ın seçildiği takdirde Anayasa’ da dercedilmiş bulunan bütün yetkileri kullanacağını söylemesi Cumhuriyet rejimini çok radikal biçimde dönüştürecek ve yeni bir safhaya girmesine neden olacaktır. Bu yeni Cumhuriyet, şimdiden görünen odur ki eski Cumhuriyetten çok farklı olacaktır. Bu nedenledir ki, Türkiye bugünden itibaren ‘İkinci Cumhuriyet’ dönemini yaşamaya başlayacaktır. 3 Bu seçim tabiatı gereği ‘tek başına’ bir seçimdir amenna. Ama sahaya baktığımızda Erdoğan seçim kampanyasını tek başına sürdürmektedir. Parti teşkilatları ve diğer unsurlar nerdeyse bilinçli olarak görünmez olmayı seçmiş gibiler. Ayrıca, bütün teamülleri elinin tersiyle iterek seçildiği takdirde nasıl bir Cumhurbaşkanı olacağını açıklamasıyla Tayyip Erdoğan tek başına rejimi dönüştürmek gibi büyük bir işe soyunmuş görülmektedir. İleride, tarih olarak bugünlere bakıldığında Erdoğan’ın ‘tek başına’lığı daha iyi görülecek ve değerlendirilecektir. Bizim şimdiden söylediğimiz, şimdiki an itibarıyla bir öngörüdür amenna. Zaman Türkiye’nin 10 Ağustos 2014’ten itibaren ‘İkinci Cumhuriyet’e geçip geçmediğini/ geçemediğini gösterecektir kuşkusuz. 10 Ağustos seçimi ve ‘İkinci Cumhuriyet’ ülkemiz, milletimiz ve insanlık için hayırlı olsun.