Top
28/02/2023

Eğitimli bağnaz!

Bazı insanlar (ve toplumlar) vardır; zor şartlarda bile bardağın dolu tarafına bakıp iyimser olmanın, ayakta kalmanın erdemine inanır.

Bazıları da geçmiş tecrübelerin acısına takılıp, karamsarlık içinde 'yarın ne olacağız' kaygısıyla ömrünü geçirir.

Depremin yıktığı bölgede sönen ocaklar sessiz ağıtlarla yas tutmakta.

Bununla beraber, millet, teessür içinde yaraları sarmak için seferberken, neredeyse depremi yaşamış olanlar memleketin geri kalanını teselli eder hale gelmiş.

Fırsatçılara, çığırtkanlara, futbol tribünlerini bile kirli siyasi oyunlara alet edenlere inat vakur bir duruşla olup biteni izliyor.

Adıyaman'da yakalandığı depremde, enkazdan 3 çocuğuyla kurtarılan Semra Özkolay, yattığı hastane odasından bedbinlere sesleniyor, "İsyan etmenin anlamı yok. Her gün güneş doğuyorsa umut vardır, hayat devam ediyor."

35 yaşındaki üç çocuk annesinin şu olgunluğu, talebesinin bilmem neresine şaplak atmasıyla gündeme gelmekten ar etmeyen Prof. Celal Şengör'de var mıdır?

İşte (yaladığı mürekkebin menşeini belli eden) okumuşlardan biri daha...

Emrah Gülsunar...

Büyük bir gericilikle (elinden gelse) halkın oy kullanma hakkını gasp edecek; hem de demokrasi adına!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a olan desteği eğitim seviyesine bağlayan Gülsunar, 'Türkiye'de popülizm virüsü önlenmek isteniyorsa oy vermeye asgari bir eğitim kriteri getirilmesi şart' diye yazacak kadar mürekkep yalamış!

Bağnazın eğitimlisi...

Bir meslektaşımız bu eğitimli bağnazın hastalığını teşhis ediyor: Bizim sol gericidir diye boşa demiyoruz. Şu faşizan lafları yaşadığı İsveç'te söylese yüzüne tükürürler, insan içine çıkacak hali kalmaz. Ancak Türkiye solu faşizmin bostanı olduğu için (bu tipik örnek) rahat konuşuyor.

Allahtan, Anadolu insanı, bu türden aydın müsveddelerinin yaladığı mürekkebin menşeini, iç yüzünü bildiği için, bunlara pabuç bırakmıyor, inandığı adama 'koşulsuz destek' veriyor, çünkü masanın altında bekleyen çatal dilli yılanın ne hainlikler peşinde olduğunu, asırların imbiğinden süzülen derin irfanı ve sezgisiyle kavrıyor.

Anadolu insanı akbaba sevmez.

Anadolu insanı derin irfanıyla Hatay'da 4 yaşındaki depremzede Nurhayat'ın yüzü gülsün diye doğum günü pastasını ta Kayseri'den hazırlayıp getirir.

Bu memleket merhametli insanların vatanıdır.

Ortaçağ Avrupa'sına yakışan karanlık beyinlerinizle, oy kullanma hakkını bile çok gördüğünüz bu halkın sizden insanlık ve demokrasi öğrenecek hali yok!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp