Top
22/07/2023

Kemal Bey ile olmazdı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile olması mümkün görünmeyen şeyden önce İYİ Parti'nin timsah gözyaşlarına bakalım.

İYİ Partili Bilge Yılmaz, millete ödemek zorunda oldukları bir özür ve özeleştiri borçları olduğunu itiraf etmiş.

Kılıçdaroğlu'nun adaylığını engelleyemedikleri, sahici politikalar üretemedikleri için (kendi adına) özür dilemiş.

O zaman sorarlar; elinizden tutan mı vardı, madem istemiyordunuz, engelleseydiniz!

Tabi, şimdi konuşmak, timsah gözyaşı dökmek kolay, lâkin, geçti Bor'un pazarı...

Özür için de geç kaldınız; millet, sizden evvel hatanızın farkına vardı ve 'kırmızı kartı' gösterdi.

Testi kırıldıktan sonra ağlamak boşuna...

Ha, samimiyseniz, önünüzde bir fırsat var; işte yerel seçimler geliyor.

Bakalım yine CHP-İYİ Parti-HDP ittifakı sayesinde belediyelerde 'PKK'lı eleman' kontenjanına göz yumacak mısınız?

Millet İttifakı'nın 'tek adamı' Kemal Kılıçdaroğlu ise bugünlerde can derdine düşmüş durumda.

Parti içinde kendisine karşı yapılan 'gizli kapaklı' toplantılarla, en yakınındaki kumpasçılarla, 'Brütüs'lerle, 'bırak git' diye haykıranlarla mücadele ediyor.

Parti meclisini acil toplantıya çağıran Kılıçdaroğlu'nun yarın gerçekleşecek buluşmada 'değişimcilere' yönelik sert bir konuşma yapacağı, kılıçların açıktan çekileceği iddia ediliyor.

Muhalefet partileri iç meseleleriyle boğuşadursun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu esnada Körfez ülkelerine iş dünyasıyla birlikte çıkarma yapıyor, ekonomi, çevre, güvenlik, teknoloji gibi alanlarda onlarca ve milyarlarca dolarlık anlaşmalara, iş birliklerine imza atıyor; tarihe geçecek nitelikte stratejik ortaklıklar kuruyor.

Şark cephesinde hâl böyleyken, Garp cephesinde ise NATO zirvesinde Türkiye rüzgârı esiyor.

ABD merkezli Newsweek dergisi, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda üstlendiği arabulucu rol ve tahıl koridoru konusundaki sağlam duruşuyla Türkiye'yi ve Erdoğan'ı 'barışın mimarı' olarak takdim ediyor.

Türkiye'de olası bir iktidar değişiminde veya Kılıçdaroğlu başkanlığında, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'yle gerçekleştirilen bu tarihi anlaşmalara imza atılabilir miydi acaba?

Rusya-Ukrayna Savaşı'nda Türkiye'nin tarafsızlığı korunabilir miydi?

Hiç sanmıyorum.

Seçim sonuçlarıyla birlikte Türkiye kadar dünya da derin bir nefes aldı.

Şimdi beş yıl daha kiminle çalışacaklarını biliyorlar.

İşte, belirsizliğin ortadan kalkması, atılacak adımları daha kolaylaştırıyor.

Muhalefet cephesindeki Bizans entrikalarını gördükçe, siyasi istikrarın kıymeti daha iyi anlaşılıyordur sanırım.

Bakın, CHP'de siyaset yapanlar birbirine karşı ne kinler besliyorlarmış da hiziplere bölünüp, şimdi birbirlerinin kuyusunu kazmaya çalışıyorlar.

Aman-aman... Az ötede oynasınlar...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp