Hatırlıyorum… 1974 senesi askerlik dönüşü, Maraş'ta "Mali Müşavirlik” yapmaya başlamıştım... Büromuz; Trabzon Caddesi başlangıcında "Belli Oteli" altında köşedeydi...

Bu cadde 1970'li yıllarda açılmış, araç trafiği tek yönlü geniş bir bulvardı... Bizim büro; cadde kenarında, otelin doğu ucundaki son iş yeriydi ve buradan sonra, patlıcan bahçesi vardı... Sebze bahçesinin, otelden tarafta olan kenarında açık bir çöplük vardı ve büronun çöp kovaları dolunca oraya dökülürdü...

Büromuzun caddeye bakan tarafında çalışma masam ve önde misafir koltukları vardı... Ortada, tavana kadar uzanmayan ve ön ve arka tarafını dosya ve kitap rafı olarak kullandığımız ahşap bir bölme vardı, yandan arka bölmeye geçilirdi... Arka tarafta elemanların çalıştığı masalar vardı... Gerek mükellefler gerek hatırlı misafirlerim büromu zaman zaman şereflendirirdi...

Bir gün bir misafirimiz şöyle girdi mevzuya: "Şehir hızla büyümeye başladı... Yeni yeni caddeler açılıyor. Caddelerin kenarına yüksek katlı binalar dikiliyor... Her şeyden önce şunu ifade edeyim ki, Maraş birinci derece deprem/zelzele kuşağında tehlikeli bir 'fay' hattı üzerindedir... Şu bulunduğumuz binadan itibaren artık gayet verimli ziraat toprakları başlar... Bunların zemini metrelerce topraktır. Yani sert zemin değildir... Dolayısıyla; buralara inşaat ruhsatı verenlerin, inşaat yapanların çok dikkatli olması gerekir... Hatta mümkün olsa da, buralara değil de, yukarılara yâni Batıya doğru, Ahır Dağı'nın eteklerine doğru şehir kurulsa derim...

Efendim! Bildiğiniz, gördüğünüz gibi, bu caddenin ilerisine getirdiler 'hükûmet konağı' yaptılar... Artık ne diyelim! Allah sonumuzu hayretsin..."

Böyle başladı, Maraş'ın şehirleşme macerası ve günümüze kadar, yarım asır hız kesmeden böyle devam etti...

1970'li yıllarda uzun zaman Belediye Başkanlığı yapmış olan merhum Dr. Sait Emirmahmutoğlu (1946-1948, 1963-1967 ve 1974-1977 yılları arasında üç dönem) bir hususi sohbetinde anlatmış: "Trabzon Caddesinin üzerine yapılan binaların tamamı risklidir... Allah korusun, bir deprem olsa bunların hepsi yıkılır... Belki Özgür Apartmanı ayakta kalabilir. Çünkü o binanın temelini sağlam attı..."

Kahramanmaraş bilindiği gibi; bir ziraat memleketidir... Maraşaltı, Elbistan ve Pazarcık gibi verimli ovalara sahiptir...

Allah bir daha göstermesin bela ve musibetten muhafaza etsin... Depremde vefat edenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

     Said Yolaçan-Araştırmacı Yazar