Top
Ünal Bolat

Ünal Bolat

unal.bolat@tg.com.tr

24/02/2023

Unutamadığım üç tehlike!

Sayfanızda biz okuyucularınıza da yer verdiğiniz için teşekkür ederim. Ben Sakarya ile Akyazı İlçesi Yahyalı Köyü nüfusuna kayıtlıyım. Halen İstanbul Sultangazi’de ikamet etmekteyim. 72 yaşındayım. Başımdan geçen unutamadığım üç tehlikeyi paylaşmak istiyorum.

Bizim köyün yakınında Sakarya Nehrinin kolu Mudurnu Irmağı var. 8-9 yaşlarındayım. Köyün delikanlıları ile ırmakta yüzerken çocuk aklı, hızlı akan derin sulara dalmışım. Sürüklenmeye başladım yani boğuluyorum…

Nasıl olduysa beni büyük ağabeylerimden ikisi fark ediyor. Hemen beni yakalayıp boğulmaktan kurtardılar. Ayaklarımdan tutup baş aşağı vaziyete getirdiler. Ne kadar su yuttuysam ağzımdan boşaldı. Sonra beni yatırdılar daha sonra kendime geldim. Beni kurtaranlardan birisi Hüseyin Ağabeydi, rahmetli oldu. Birisi Abit Ağabey yaşıyor. Allah her ikisinden de razı olsun.

Başımdan geçen ikinci hadise ise şöyle… Yıl 1967 yılında ağabeyim Şükrü’nün pazar günü düğününü yaptık. Ertesi sabah yengemin duvak günü idi… Annem bana dedi ki:

-Oğlum Küçücek köyüne git, teyzenin kızı Fetiye’yi duvak için al buraya getir.

Ben komşumuz Dursun Abinin bisikletini aldım ve yola koyuldum. Pedal çeviriyorum. Üçüncü köy olan Kurtlupınar köyünü geçtikten sonra merada bir koyun sürüsü çıktı önüme… Sürüde iki tane de Kangal köpeği vardı… Köpeklerin saldırısına uğradım. Bisikleti kendime siper ettim, hareketsiz kalakaldım. Allah’tan çoban yetişti de beni köpeklerden kurtardı. Küçücek köyünden gidip teyzemin kızını aldım ve bisikletle ikimiz köyümüze gelirken karşımızda Mudurnu Irmağı var ve köprüyü geçeceğiz. Irmak üzerindeki köprü biraz dardı biraz da yol rampaydı. Dikkatsizlik sonucu az kalsın teyze kızımla birlikte ırmağa uçacaktık...

Bir de 1972 Eylül ayında Erzurum Aşkale 4. Zırhlı Tugay Destek Kıtası Taburu, Ordu Donatım Bölüğü’nde asker iken tabur komutanı emriyle Erzurum Kandilli ilçesine doğru bölük olarak motorlu araç seyrüseferi yapıyorduk. Ben de Reo şoförüydüm. Araç hayli yüklüydü. Bir de arkasında iki tekerli yedek vardı… Kandilli’ye varmadan önceki rampayı birinci vitesle çıkmayı kararlaştırdım. Düze çıkmaya 2 metre kala araç zorlandı ve stop etti. Çok korktum. Çünkü sağ taraf dağdı, sol taraf ırmaktı… El frenini çekip yeniden çalıştırdım. Arazi vitesiyle rampayı çıktım. Rabbime şükürler olsun… 

     Lütfü Civitoğlu

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp