Top
07/01/2023

Kötü komşu Batı ve fetih aşkı

Osmanlı,  1683’teki İkinci Viyana bozgunu ile psikolojik üstünlüğü Avrupa’ya kaptırdı. “Demek ki yenilmez denilen efsâne de yenilebiliyormuş” diyen Avrupa, bundan sonra hiç durmadan hamle tâzelemeye başladı.
 
Aslında Osmanlı Avrupa’ya açılarak varlığını hissettirdi; bir Anadolu devleti olarak kalsaydı belki de Batı’nın dikkatini bile çekmeyecekti. Onlar, Küçük Asya’da kurulan bu yeni devletle dalaşma riskine bile katlanmayacaklardı.
 
Osmanlı, devlet olma safhasında bir şeyi idrâk etti: Mesele, sâde bir devlet kurup, zaman zaman akınlar yaparak ganîmet elde edip şânına şan katmak değildi. İslâmiyet teblîği emrediyorsa bunun tek yolu cihâddan geçerdi. Küçük Müslüman beylikleri veyâ başkaldıran Müslüman devletleri düzene sokmak ve idâresi altına almak, ittihâd-ı İslâm olurdu. Ama mes’ele bununla bitmiyordu. Sınırlarımızın dirsek temâsında olan topraklarda karanlık Hristiyan taassub ...
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp