Top
Prof. Dr. Çağrı Erhan

Prof. Dr. Çağrı Erhan

cagrierhan@yahoo.com

14/08/2022

Biden’ın son ayları

Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Florida eyaletindeki evinde, kendisine haber verilmeden -baskın şeklinde- FBI tarafından arama yapılması haberleri geçtiğimiz hafta uluslararası basında en fazla çıkan haberler arasında yer alıyordu. Adalet Bakanlığına bağlı Federal Soruşturma Bürosunun, “Beyaz Ev’den (ç)alınan belgeleri bulmak için” böyle bir eyleme giriştiği yazıldı. Başkan Biden’ın basın danışmanı tarafından “Başkan’ın bu baskından haberi yoktu” şeklinde bir açıklama yapılması durumu daha ilginç hâle getirdi.

Zira ABD tarihinde eşi benzeri görülmedik şekilde eski bir başkanın evi aranırken mevcut başkana haber dahi verilmemesinin mantıklı bir açıklaması olamazdı. Her ne kadar, ABD demokrasisinin temellerini oluşturan “güçler ayrılığı” ilkesi gereği, son tahlilde yargıya bağlı bir kolluk gücü olan FBI’ın yürütme erkinden bağımsız hareket etmesinde bir tuhaflık olmasa da, söz konusu olan eski bir başkanken akıllara binbir türlü soru gelmesi de normaldi.

FBI baskınının, Trump’ın 2024’te yapılacak başkanlık seçimine girmesine engel olmak için ABD “derin devleti” tarafından planlandığını iddia edenler olduğu gibi, dişe dokunur bir sonuç alınamayacağından, eski başkanı mağdur göstermek isteyen Trump yanlılarınca organize edildiğini düşünenler de var. Bunların dışında, FBI’ın şayet ortada bir suç şüphesi varsa “bağımsız” savcıların talimatına göre hareket etmesinin ABD demokrasisinin açık bir tezahürü olduğunu ısrarla savunanlar da var.

Ben konuya farklı açıdan da bakılması gerektiğini düşünüyorum. Acaba Biden’ın haberi olmadan Trump’ın evinin basılması, Biden’ın başkanlık koltuğundaki itibarını nasıl etkiler? “Biden tam bir demokrasi âşığı. Yargının işine hiç karışmıyor. Özlediğimiz ABD Başkanı bu” minvalinde övgülere mi nail olur? Yoksa, “Başkan o kadar yaşlı ve aciz ki, eski ABD başkanının evini basan memurlar kendisine usulen bir brifing bile vermeye ihtiyaç duymuyorlar” eleştirilerine mi hedef olur?

Rakamlar yalan söylemez. Gerçekten de başkan yaşlı. ABD başkanlarının göreve geldiklerindeki ortalama yaşları 55 iken, Biden 78 yaşında başkanlık koltuğuna oturdu. Ronald Reagan görevi bıraktığında 77 yaşındaydı. Şayet 2024’e kadar görev yaparsa, Biden Beyaz Ev’den çıkarken 82 yaşında olacak.

Rakamlar yalan söylemediği gibi görüntüler de yalan söylemez. Dünyanın en güçlü devletinin liderinin kameralar önünde yaptığı gaflara her geçen gün biri ekleniyor. “Kanser atlattım” diyeceğine “kanserim” dediğinde dünya borsalarının dalgalanmasına yol açan bir insandan bahsediyoruz. Ya da 2 saniye önce sıktığı elleri yeniden sıkan, boşlukla tokalaşan, 1 dakika önce girdiği odadan konuşma yapmadan ayrılan bir liderden söz ediyoruz. Aynı kişinin, binlerce nükleer silahın ateşlenmesi emrini vermeye yetkili olduğunu düşününce ürpermemek elde değil.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson’un görevden ayrılmasının, önümüzdeki seçimlere yenilgiyle karşılaşmak istemeyen Muhafazakâr Parti’deki eski tüfeklerin bir operasyonu olabileceğini evvelce yazmıştım. İstifanın ilk şoku atlatıldıktan sonra İngiltere basınında yapılan daha sağlıklı siyasi analizlerde ortaya konulan veriler bu önermemi doğrular nitelikte. Benzeri bir önermeyi Biden hakkında yapmak için yeterli zeminin oluştuğunu düşünüyorum.

Kasım ayında yapılacak ara seçimden önce Başkan Biden’ın başkanlık koltuğunu “sağlık sebepleriyle” Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e bırakabileceğini düşünüyorum. Bu olmazsa ve kasım seçimlerinde Demokrat Parti Cumhuriyetçiler karşısında hezimete uğrarsa, 2023 içinde Biden’ın partinin ağır topları tarafından istifaya zorlanacağını ve 2024 seçimlerine Kamala Harris’in başkanlığında girilebileceğini değerlendiriyorum. Belki seçilerek değil ama anayasaya uygun şekilde ABD’nin ilk kadın başkanı olacak Kamala Harris’in 2024 seçimlerinde Demokratlara bir dönem daha iktidar kapısını aralayabileceği kanaatindeyim.

Önümüzdeki haftalarda Demokrat Parti’nin içinde meydana gelebilecek çalkantıları kendi lehine kullanabilmek için Trump’ın bazı adımlar atması sürpriz olmaz. Elbette Trump’ı ABD demokrasisi için bir tehlike görerek bir kez daha asla aday yapmak istemeyen Cumhuriyetçiler var. Fakat bir de Trump’ın halktaki karşılığının yüksek olduğu gerçeği var. Kasım 2022 ara seçimi hem Biden için “tamam mı devam mı” hem de Trump için “yeniden başkanlık yarışına giriş vizesi” anlamlarını taşıyor. Bu aralar fazla görünür olmayan Harris ise, topun kendisine ortalanmasını sabırla bekliyor. Kasıma kadar Vaşington’da yaşanacaklar belki de “House of Cards”ın yeni sezonlarına ilham kaynağı olmaya aday.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp