Yıllardır 'siyah-beyaz' diye bağırırdı tribünler; ne zaman ki 'siyah siyah' tezahüratları yükseldi tüylerim diken diken oldu...
Acı... Sadece siyah bir acı... Gelen her yeni bilgi hüzün kazması günlerdir içimizde... Kalbimizde dehliz dehliz dolanan bir acı bu...
Birçok dış çizgi anlamını yitirdi Soma acısıyla birlikte... Dün de Olimpiyat'ta tribünler yıllardır seslendirdikleri 'siyah-beyaz' tezahüratlarını değiştirmişlerdi... 'siyah-siyah' diye bağırıyordu binlerce yürek...
Cenab-ı Hak rahmet eylesin şehitlerimize... acı dolu geride kalan kalplere sabırlar versin... Tekrarını yaşatmasın milletimize...
H H H
Bir hafta öncesinde G.Saray'ın Trabzon'da kazanmasıyla artık çok azalan 'direkt şampiyonlar ligine gitme' ümidi acı vermişti siyah-beyazlı kalplere. İki takım da organize futbolun uzağındaydı doğal olarak. Biri için sezon çoktan bitmişti, Kartal ise ne yapar eder kazanırım mentalitesindeydi sanırım.
Beşiktaş Gökhan Töre ile, Gençler ise Jimmy ile hafif kıpırdamaya çalıştılar ilk yarıda. Motta'nın müthiş bindirmesi ve milimetrik ortasıyla Hugo Almeida çalıştırdı kafasını; kimse sevinmedi o bilinen şekliyle sahada. Buruk sevinç derler ya hani; ondan işte...
İkinci yarı da idman havasından farksızdı... Orta blokta bol koşuşturmalı; bazen 3. bölge ortası ve kanatlarına dikine indirilmeye çalışılan toplar... Araya giren defans oyuncularıyla olgunlaşmadan biten
ataklar hakimdi genelde maça. Her futbolcu sahadaki 22'de 1 olmanın; olması gereken rolünü oynuyordu sanki. Mervan'ın yerinde oynamayan Jones'un zamanlama hatasından bulduğu gol denge getirdi maça; mental dengesizliği giderilemeyecek karşılaşmaya. Hakem İlker Meral'ın yanlış kararıyla verdiği penaltıyı Almeida kaleciye nişanlarken; 'olması gereken oldu' dedim içinden.
Kartal mutlaka sebebine yoğunlaşılması gereken sakatlıklara, yuvasız bir sezona rağmen 3. bitirdi ligi. İyi mi değil; kötü mü şartlara göre kesinlikle değil. İyiyle kötü arasında iyiye yakın bir çizgi bu. Bu da Bilic için kredi, gelecek için umut demek.
Bütçe gücü, hoca, futbolcu kalitesi, maç içinde takım olmak, dışında oluşan aile havası, baskılı ve gelir getiren bir stat gibi kriterlerin oluşması lazım şampiyonluk için, kalıcı başarılar için. Şimdi eksikleri giderme zamanı ve bir bir gideriyor Fikret Orman ile ekibi. Beşiktaşlılar üzülmesin ve sabırlı olsun. Sabır başarının anahtarıdır.
