Aşağıdaki yazıda göreceğiniz (M) harfi "Motivatör'den İmparator'a" başlıklı en son yazımızdaki Fatih Terim'e yaptığımız tavsiyeleri içeriyor. Bu yazıyı okuyamayanlar www.turkiyegazetesi.com sitesinden bulabilir. (F.T.) harfleri ise Fatih Terim'in önceki gün Norveç maçıyla ilgili yaptığı basın toplantısında sarf ettiği sözleri gösteriyor. (M): Ne oldu da o kendine güvenen ve hırs sembolü bir teknik adam, bugün her an her mimiğinden gerginlik ve tedirginlik akan bir komutan durumuna geldi. Terim bu durumda olunca, futbolcu da sahada işte bu son maçlarda hafsalamızın almadığı bir güven sendromu yaşıyor. Fatih Terim bunu kendine sormalı. (F.T.): ''Ciddi olarak hakikaten formdayım. Antrenörün formlu veya formsuz oluşu önemlidir" (M): Oyuncularınızın panik yaptığını söylüyorsunuz. Hayır hocam hayır. Siz panik yapıyorsunuz! Çünkü o güçlü tek forvetli modelinizle şimdi geçtiğiniz çift forvetli sistem aslında sizi de içten içe kaygılandırıyor. Futbolcularınız bunu yansıtıyor sadece. (F.T.): "Ben de formda olduğumu hissediyorum. İnşallah bunu da oyuncularımızla birlikte Norveç maçına yansıtacağız. Bir psikolojik dengeleme yapmamız gerekir. Kaygı çok olursa ve moralin de önüne geçerse, bu performansın doğru şekilde verilememesini sağlayabilir. Kazanma arzusu ile doluyuz. Oyuncularımı da öyle görüyorum". (M): ...eskisi kadar kararlı uygulamasına gitmediğiniz kendi modelinizi "eski inanmışlığınızla" tekrar gündeminize almalısınız. "Made in Terim" ne idi?... Baskıcı, yıpratıcı, saha daraltan, fizik gücünü rakibe kabul ettiren ve oynatmayan kalabalık orta alan. Bu çok çalışan orta alanın aldığı yükle, futbol zekâsını konuşturacağı boş kulvarlara sahip olan serbest adam (G.Saray'da Hagi, milli formada Sergen, Tugay). (F.T.): "Norveç çok disiplinli, çok koşan, mücadele eden bir takım. Aynı şekilde karşılık verebilirsek bizim avantajımız olur. O zaman özellikle dar alanda yetenekli oyuncularımız için önemli fırsatlar çıkacaktır". (Son kadrodaki daha önce sahada pek göremediğimiz koşan, alan daraltan, yıpratıcı isimlere bakınız... Yıldıray (maalesef sakatlığı düzelmedi), Nihat Kahveci, Mehmet Yıldız, İbrahim Kaş, Gökhan Gönül, Deniz Barış, sakatlanmasaydı Mehmet Topuz. Ve son olarak dar alan uzmanı Yusuf Şimşek). (M):...tek forvetli kendi sisteminize dönmelisiniz... Çift golcüyle oynadığınız ve dolayısıyla orta sahanızın bir adam eksik kaldığı karşılaşmalarda, on para etmez takımlar kalemizin önünde cirit atıyor. Yanlış mı? Çok akın yiyen defansta, hata ve beraberinde güven zafiyeti kaçınılmaz oluyor. (F.T.): "Karşı tarafı inceliyorum. Milli Takım ilk 4 maçında 0 gol yemiş ve 2 pozisyon vermiş. Yunanistan maçında ise 10 maçta vermediği kadar pozisyon vermiş. (Dikkat! Çift forvete döndüğüne pişmanlığını dile getiriyor. İlk üç maçta, tek forvetli kalabalık orta alanlı, oyunu rakip sahada oynayan bir milli takım vardı. İlk Yunanistan maçındaki Hakan Şükür-Gökhan Ünal çift forvetiyle gelen zafer hocanın sistemini sulandırdı. Sonra olan oldu. Buradaki Yunanistan maçında ise Ümit-Gökhan Ünal çift forvet. Kalemizde yığınla pozisyon) (M): Lider oyuncu ihtiyacını siz de ilk Macaristan maçı sonrası dile getirmiştiniz. Futbolcularda gerilimi yüksek maçlarda veya maçların gerilimi yüksek anlarında oluşan bu korkunun takıma zarar verdiğini puan kayıplarına yol açtığını ifade etmiştiniz... (F.T): ''Ben Sergen'i Beşiktaş'ta kadroya girmezken kadroya aldım. Çok yeteneklidir. Ufak tefek problemleri oldu Eskişehirspor'da ilk başlarda. Onu da izliyoruz. Zaten benim olduğum her yerde oldu". (Sergen'in elemelerden bu yana kadar adı bile geçmemişti. Emeklilik günlerini yaşadığı herkesçe kabul görmüştü. Hatta kendince bile. Terim finallere gidilmesi durumunda lider olarak onu düşünüyor ki çok doğru. Finallere gidersek, yayın organlarında, Terim'in bu futbolcunun peşine özel kondisyoner ve diyetisyen taktığı haberlerini görebilirsiniz) Evet, Terim basın toplantısında şaşılacak kadar rahattı. Bizce kendi sistemine kesin karar vermesinin rahatlığıydı bu. "Kafamda maçı oynuyorum" diyen Terim, Norveç maçını rakibin yarı alanında oynamayı kafasına koydu. Baktı ki oynatmayacağı Norveç kendisine rakip olacak düzeyde değil. Kendisine tekrar inandı. Onun için öz güveniyle basın toplantısında rahattı. Benim en büyük korkum takımdaki lider oyuncu eksikliği ve savunmanın sol kanadı. Haydi hayırlısı!..