Top
M. Said Arvas

M. Said Arvas

msarvas@ihlas.net.tr

03/01/2013

Kış bastırdı!..

Süfyan-ı Sevri hazretlerine bir adam gelir ve der ki: "Efendim bizim ailemiz kalabalık, maişetimiz de dardır. Sıkıntılarımız var, geçinemiyoruz. Şimdi de kış geldi, çattı, masraflar arttı. Yakacak lâzım, giyecek lâzım, ne yapacağımızı şaşırdık." Süfyan-ı Sevri rahmetullahi aleyh "evet" buyururlar, "doğrudur. Söylediklerin lâzımdır, olmazsa olmaz. Fakat ölmek de lâzım, kabre girmek de lâzım, sual meleklerine doğru dürüst cevap vermek lâzım... Bitmedi, kıyamet günü dirilmek ve yaptıklarının hesabını vermek lâzım. Sırat köprüsünü geçmek lâzım, ki geçemeyen cehennemi boylar..." Dünyada huzurlu bir hayat yaşayabilmek için nasıl bazı şeyler gerekiyorsa, kabirde ve ahirette de bahtiyar olabilmek için yapılması icab eden şeyler var. Kabir dünya hayatının son merhalesi, ahiret hayatının ise ilk durağıdır. Cennet ve cehennem hayatı orada başlar. Hazret-i Osman (radıyallahü anh) kabir ziyaretlerinde çok gözyaşı dökerdi. Öyle ki mübarek sakalları ıslanır, kabirde yatan kim olursa olsun fark etmez, çok ağlar. Sordular: -Yatan yakınınız filan değil, niye kendinizi harap ediyorsunuz bu kadar? -Ben bizzat peygamber efendimizden (sallallahü aleyhi ve sellem) duydum. "Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçedir, ya da cehennem çukurlarından bir çukur!" Kabrin cennet bahçelerinden bir bahçe olabilmesi için günahlardan sakınmak lâzımdır. Fudayl bin İyad hazretleri buyurdular ki: "Allahü teâlâyı tanıdıktan sonra O'na isyanda bulunan kimseye çok hayret ediyorum." İsyan etmek, yani günah işlemek sahip olunan nimetlerin gitmesine ve azab-ı ilahinin gelmesine vesile olur. Haram işleyenler korku içindedir, gönülleri huzur sükunet bulmaz. Kötülük peşinde koşan daima zelildir, aziz olamaz. GADAP GÜNAHLAR İÇİNDE Muhammed Rebhami rehimehumullah buyurdu ki: Haramları, büyük günah küçük günah diye ikiye ayırmışlarsa da küçük günahlardan da büyük günah gibi kaçmalı. Hiçbir günahı küçümsememek gerekir, çünkü Allahü teâlâ gadabını günahlar içinde gizlemiştir. Küçük sayıp önemsenilmeyen bir günah indi ilahide büyük olabilir. Allahü teâlâ intikam alıcıdır! Abdullah bin Mes'ud radıyallanü anh buyurdu ki: Sıratı geçmediği halde gülen, peşinde ölüm olduğu halde sevinen neşelenen kimseye hayret ederim. Fudayl bin İyad hazretleri buyurdu ki: "Nice neşeli sevinçli kimseler vardır ki, onları saracak kefenleri dokunmuş, satışa sunulmuştur." Meymun bin Mihran hazretleri de buyurdu ki: -Kişi namazını kılarken kendisine lânet eder de farkında olmaz. -Efendim bu nasıl olur? Cevaben bir ayet-i kerime okurlar ki mealen "Bilin ki Allahü teâlânın lâneti zalimlerin üzerine olacak" buyurulmaktadır. Halbuki o, haklarını yiyerek etrafındakilere zulmetmiş, ya da birtakım günahları işlemek suretiyle kendisine zulmetmiştir. SEN ASIL ŞUNLARI SOR! Hasen-i Basri rahmetullahi aleyh bir kabristandan geçerken mezar başında ağlayan bir kız çocuğuna rastlar. Yanık yanık ölen babasına seslenir: "Ey babacığım her akşam sofranı ben hazırlardım, bu akşam sofranı kim hazırladı? Her gece yatağını ben açardım, bu gece kim açtı?" Büyük âlim "Yavrum" demiş, "artık bu soruları sormanın zamanı geçmedi mi? Sen eğer illa bir şeyler soracaksan babana sor bakalım son nefesini iman ile verebilmiş mi? Münker ve nekir meleklerinin sorgusu nasıl geçmiş? Kabri cehennem çukurlarından bir çukur mu, yoksa cennet bahçelerinden bir bahçe mi?" Neticede şunu unutmamalıyız ki; "Dünya hayaldir, insan acizdir. Dünyaya milyarlarca insan gelmiş, bir müddet yaşamışlar, sonra ölüp gitmişlerdir. Bunların bazıları zengin imiş, bazıları fakir. Kimi güzel imiş, kimi çirkin. Kimi zalim imiş, kimi mazlum. O hallerin hepsi geçti... Onların bir kısmı inanmış Müslüman idi, kalanları inanmamış kafirlerdi. Bunların tamamı yok olacaklar, kıyamet günü dirilecekler. İnanmayanlar sonsuz azap çekeceklerdir. Unutmamalıyız ki "birkaç sene sonra biz de onlardan biri olacağız. Şimdi geçmiş senelerimiz nasıl hayal oldu ise, bundan sonraki -eğer varsa- seneler de hayal olacak. Öyle bir günümüz olacak ki gecesini göremeyeceğiz, öyle bir gecemiz olacak ki gününe erişemeyeceğiz...
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp