Top
Abdüllatif Uyan

Abdüllatif Uyan

abdullatif.uyan@tg.com.tr

11/06/2002

Kânûnî Sultân Süleymân "rahmetullahi aleyh"

Zamânının en büyük, âdil hâkânı olan, "Kânûnî" diye meşhur o "Sultân Süleymân Hân", "Budin"den, zafer ile geriye dönüyordu, Şânlı ordu, bağ bahçe içinden geçiyordu. Kadın erkek, yaşlı genç, dökülmüşler yollara, Saygı ve sevgi ile bakarlardı onlara. Sultân, doru atında vakarla ilerlerken, Bir köylü, "Küreği"ni fırlattı ona hemen. Sultânın bindiği at, şaha kalktı ürkerek, Zîrâ ayaklarına çarpmış idi bu kürek. Muhâfızlar, köylüyü derhâl yakaladılar, Ve hemen pâdişahın huzûruna vardılar. Emir verdi Pâdişah: "Onu bırakın!" diye, Köylü serbest kalınca, yürüdü ileriye. Adam hiç korkmuyordu, rahat ve sâkindi pek, Yaklaştı Pâdişaha, aslâ çekinmiyerek. Çünkü biliyordu ki, âdildi Osmânlılar, Haksız yere, kimseye vermezlerdi bir zarar. Müşfik bir edâ ile, sordu Sultân Süleymân: (Niçin yaptın bu işi, derdin ne ey müslümân?) Köylü dedi: (Sultânım, biz fakîr köylüleriz, Bir avuç tarlamızı, yaz eker, kışın yeriz. Sizin askerleriniz, geçerken dünden beri, Tarlanın bir kısmında ezdiler ekinleri. Ya bu zararımızı ödersiniz tamâmen, Ya da sizi şikâyet ederiz yârın hemen.) Yeryüzünün en büyük şânlı sultânı olan, Koca Sultân Süleymân, hayrette kaldı o an. Dedi ki: (Ey müslümân, anlıyorum ben seni, Hemen tazmîn edeyim zararının hepsini. Lâkin ödemeseydim zararını şimdi ben, Peki, kime şikâyet edecektin beni sen?) Arz etti ki: (Sultânım, niçin durakladınız? "Kânûnî" değil midir sizin öbür adınız? Çok şükür, ülkemizde adâlet var, kânun var, Böyle olduktan sonra, bizim için ne gam var?) Kânûnî, bu cevaptan pek çok memnun oldu ve, Bol bol ihsân eyledi o müslümân köylüye. Yine bir gün, bir kadın, Pâdişaha gelerek, Şikâyette bulundu, ağlayıp âh ederek: (Evime hırsız girmiş bu gece ey sultânım! Neyim varsa götürmüş, kalmadı hiç bir malım.) Buyurdu ki: (Ne kadar derin uykudasınız, Niçin rahat uyuyup, mukayyet olmadınız?) Kadın dedi: (Biz seni uyanık bilirdik de, Onun için, rahatça uyurduk hep birlikte.) Bu cevâba çok memnun olan Sultân Süleymân, Kadının zararını tazmîn etti o zaman.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp