Top
Abdüllatif Uyan

Abdüllatif Uyan

abdullatif.uyan@tg.com.tr

11/04/2003

Seyyid Emîr Külâl / "Sana müjdeler olsun!"

Bir gün "Emîr Külâl"le, yanında talebeler, Sohbet ediyorlardı oturmuşlar berâber. Bir ara, güzel yüzlü bir genç girdi içeri. Selâm verip, edeble oturdu diz üzeri. Sohbetin arasında, o gence, Emîr Külâl, Dönüp suâl etti ki: (Oldu mu o iş ikmâl?) Dedi ki: (Bitirmeye, gece gün ettik devam. Sizin himmetinizle, çok şükür oldu tamam.) Sonra izin isteyip "Seyyid Emîr Külâl"den, Kalktı ve konuşmadan, çıkıp gitti o yerden. Ve lâkin talebeler, hayret etti bu hâle. Sormaya çekindiler bunu Emîr Külâl'e. Bir tânesi, koşarak peşinden o gidenin, Sordu ki: (Ey arkadaş, sen kimsin, niye geldin?) Dedi: (Emîr Külâl'in talebesiyim ben de. İkâmet etmekteyim şu anda Rum elinde. Şehrimizde, bir câmi inşâ ediliyordu. Ve bu işle, üstâdım hep ilgileniyordu. Bize emretmişti ki, biterse inşâ eğer, "Câmimiz bitti" diye, bana da verin haber. Ben de, üstâdımızın bu emri üzerine, Geldim, haber vereyim bunu kendilerine.) Talebe anladı ki, hocası "pek yüksek"miş. Dünyânın her yerini meğer irşâd edermiş. Bir gün de, talebeden var idi ki birisi, Bir gece, sardı onu hocasının sevgisi. Düşündü ki: "Gideyim üstâdımın yanına. Ve suâl edeyim ki, emriniz var mı bana?" Gelip gece yarısı, odasına girince, Gördüğü manzaraya, hayret etti bir nice. Şöyle ki, kalabalık var idi bir cemâat. Belliydi ki, hepsi de âlim ve velî bir zât. Sessiz otururlardı, başları önlerinde. Rûhânî hava vardı, odaya girdiğinde. Hem öyle kalabalık idi ki bu gelenler, Talebe, oturmaya güçlükle buldu bir yer. O da başını eğip, bekledi biraz, fakat, Az sonra fark etti ki, yok olmuş o cemâat. Odada, kendisiyle, var idi Emîr Külâl. Dedi ki: (Ey efendim, nedir bu gördüğüm hal?) Buyurdu ki: (O zâtlar, "Ricâl-ül gayb"den idi. Geçmiş evliyâların rûhâniyetleriydi. Öyle büyüklerdir ki evlâdım o "Velîler", Öldükten sonra bile, dîne hizmet ederler. Az önce, o mübârek zâtlarla berâberdik. "Dîne hizmet" babında, müşâvere ederdik. Onların sohbetinde, sen dahî hazır oldun. Bu, çok büyük nîmettir, sana müjdeler olsun.)
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp