Top
Abdüllatif Uyan

Abdüllatif Uyan

abdullatif.uyan@tg.com.tr

08/06/2002

Kânûnî Sultân Süleymân "rahmetullahi aleyh"

Bir zamanlar Papa'nın teşvîkiyle Haçlılar, Osmânlı aleyhine bir kampanya açtılar. Huduttaki köylere, saldırıya geçerek, Halka ezâ etmeye başladılar giderek. Milletinin rahatsız edildiğini duyan, Sultân Süleymân'ın da huzûru kaçtı o an. Öğrenince halkının bu huzûrsuzluğunu, Hiç vakit geçirmeden, topladı ordusunu. "Haçlılara haddini bildirmek" arzusuyla, Çıktı Sultân Süleymân muazzam ordusuyla. Bir ihtişâm içinde ordu ilerliyordu, Namâz vakitlerinde, mola veriliyordu. Mevsim "yaz" olduğundan, sıcaktı gündüzleri, Yürüdükçe, harâret basıyordu erleri. Bir ara yol aldılar Hıristiyan bir köyde, Pek çok "Üzüm bağları" var idi o bölgede. Mecbûren bu bağların içinden geçti ordu. Askerler, harâretten yanıp kavruluyordu. Üzümlerse, "Al beni, ye beni" der misâli, Susamış azkerleri cezbederdi bir hayli. Ve lâkin biri hâriç, ordudaki erlerden, Koparan olmamıştı bağdaki üzümlerden. Sâdece bir tek asker, "bir salkım" koparmıştı, Yerine de, bir adet "Altın lira" asmıştı. Sonra mola verildi, bir mahalde durdular, Abdest alıp, ikindi namâzını kıldılar. İstirâhat ederken askerler bu alanda, Hıristiyan bir köylü, koşup geldi o anda. Heyecânlı, duygulu bir hâli vardı nice, Kumandanın yanına girerek bir an önce, Dedi ki: (Ey komutan, onbinlerce askerin, Benim üzüm bağından geçtiler hepsi temin. Bağımda, en ufacık olmamış zarar, ziyân, Hayret ki, hiç olmamış tek bir üzüm koparan. Sâdece tek bir salkım nasılsa koparılmış, Onun dahî yerine, "Altın lira" asılmış. Ey komutan geldim ki, teşekkür eyliyeyim, Askerinden ötürü seni tebrîk edeyim. Ne mutlu ki, böyle bir askere sâhipsiniz, Siz, bu askerinizle aslâ yenilmezsiniz.) O Hıristiyan köylü söylerken bu sözleri, Göremedi onda hiç memnûniyet eseri. Aksine, çok üzülüp, celâllendi komutan, Dedi: (Hangi askermiş o üzümü koparan?)
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp