Top
Abdüllatif Uyan

Abdüllatif Uyan

abdullatif.uyan@tg.com.tr

07/04/2003

Seyyid Emîr Külâl

"Bu işin hikmeti ne?" "Esseyyid Emîr Külâl", gençlik senelerinde, Geçerdi vakitleri, güreş minderlerinde. Yine bir gün, çıkmıştı meydana, güreş için. Şöyle geldi kalbine seyirciden birinin: "Bu seyyid delikanlı, uğraşıyor güreşle. Halbuki uygun değil, uğraşması bu işle." O, böyle düşünürken, uyukladı o ara. Gördü ki, kendi batmış "Çirkef dolu" çukura. Tam boğulacaktı ki, o anda "Emîr Külâl", Gelip, pislik içinden kurtardı onu derhal. Uyanınca gördü ki, o güreş ermiş sona. "Emîr Külâl" yaklaşıp, şöyle söyledi ona: (Kardeşim, benim gâyem şudur ki güreşmekten, Senin gibilerini kurtarayım çirkeften.) Yine bir gün, meydanda, güreş ediliyordu. Çok insanlar toplanmış, onu seyrediyordu. O zamanda âlim ve büyük bir velî olan, "Muhammed Bâbâ Semmâsî" geçiyordu oradan. O da durup, yoluna bir miktar verdi mühlet. "Seyyid Emîr Külâl"i seyretti uzun müddet. Şaşırdı talebeler üstâdın bu hâline. Dediler ki: (Acabâ, bu işin hikmeti ne?) Hocaları, onlara buyurdu ki o zaman: (Güreşenler içinde, vardır ki bir pehlivân, Onun bereketiyle, ilerde çok kişiler, Evliyâlık yolunda, maksada erişirler.) Üstâdları, onlara, bu sözü söyler iken, "Seyyid Emîr Külâl"le göz göze geldi birden. Bu büyük evliyâyı görünce "Emîr Külâl", Kapladı kendisini, mânevî büyük bir hâl. Onun câzibesiyle, güreşi bırakarak, Üstâdın huzûruna geliverdi koşarak. "Semmâsî" hazretleri, bir mıknatıs misâli, Çekmişti kendisine "Seyyid Emîr Külâl"i. Bu zât, bir sohbetinde buyurdu ki: (Ey insan! Sakın gâfil olma ki, geçiyor çünkü zaman. Resûlün buyurduğu o azap ve acılar, Elbette bir gün gelip, olacak hep âşikâr. Bir yanda "Nefis, şeytân", bir yanda "Kötü yârân", İnsanları aldatıp, söylerler türlü yalan. Halbuki bilmeli ki, "İmtihân"dır bu dünyâ. Öyle çabuk geçer ki, sanki tatlı bir rüyâ. Nasıl ki bunca ömür, çabuk geçtiyse eğer, Bundan sonraki dahî, öyle sür'atli geçer. Öyleyse ey müslümân, kendine gel ki artık. Yoksa, hiç fayda etmez son andaki pişmânlık. Şimdi geçir vaktini, hizmet ve ibâdette. Zîrâ sonsuz rahatlık, olacak âhirette.)
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp