Bizim marşlarımız coşkuludur...
Dizelerinde yaşanan gerçekler, ölümüne direnişler, zaferler, kan ile can ile kurtarılan, şehit kanlarıyla işgalden kurtarılan vatan, taş taş üstüne kurulan cumhuriyet anlatılır...
İstiklal Marşı işte o nedenle “Korkma” diye başlar...
-Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak...
Alın 10. Yıl Marşı’nı mesela; Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren 10 yıl içinde yapılanları büyük bir coşkuyla anlatır.
-Çıktık açık alınla on yılda her savaştan/ on yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan/ Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan/ demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan...
Söylerken, gururla, kıvançla dolar insanın içi… Hele o dizelere sıra gelince coşkuyla haykırır söyleyen yurttaşlar:
-Türk’üz, Cumhuriyet’in göğsümüz tunç siperi/ Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri...
İzmir Marşı ise kurtuluşu, işgalin sona erişini, Türk askerinin İzmir’e bayrağı dikişini anlatır:
-İzmir’in dağlarında çiçekler açar/ Altın güneş orda sırmalar saçar/ Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa/ adın yazılacak mücevher taşa...
Dünyanın en güzel, en anlamlı, en şanlı, en coşkulu marşlarından biridir. Bir milletin yeniden doğuşunun, vatan savaşının zafere ulaşmasının şiirsel anlatımıdır...
-Ancak, birileri için de kabustur, karabasandır!
Parmak sallayarak susturmaya çalışan başkan!O birilerinden biri de Torbalı AKP İlçe Başkanı Metin Yüğrük’tü, ne yazık ki!
Birkaç gün önce, 18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109. yıl dönümü İzmir Torbalı’da törenlerle kutlanıyordu…
Kaymakamlığın düzenlediği törende Torbalı Belediye Bandosu, İzmir Marşını çalacağı sırada AKP İlçe Başkanı Yüğrük parmağını sallayarak “sakın ha” diye uyardı, yetmedi Bando Şefi Aytekin Özen’e yaklaşarak “sen bilirsin” demeyi de ihmal etmedi!
O sırada tören alanına gelen kaymakam Ercan Öter’e de “seçim şarkısı çalıyorlar” şeklinde şikayette bulundu. Kaymakam da Şef Özen’i yanına çağırarak “seçim marşı çalmayın” talimatı verdi…
-Demek ki İzmir’in kurtuluşunu simgeleyen bu güzelim marş İlçe Başkanı gözünde sıradan bir seçim şarkısıydı, vah ki vah!
Yaşanan kepazelik sonrası Bando Şefi Aytekin Özen onurlu bir yurtsever olarak istifa etti ve şu açıklamayı yaptı:
-51 yıllık hayatımda çok zorluklar yaşadım, bu yaşadığımı hiç yaşamadım!
“Konya hariç!”İzmir Marşı, birkaç yıl önce de bu kez başka birini pek rahatsız etmişti…
Konyaspor Başkanı Ahmet Şan, durup dururken şu cevheri yumurtlamıştı
-Bugün Türkiye’de tüm statlar maalesef İzmir Marşı’nı söylüyor... Konya hariç!
Maalesef diyor... Bütün statlar diyor... Kendisini özenle ayırıyordu! Peki, acaba niçin bu kadar rahatsız oluyordu? İzmir’in dağlarında çiçekler açmasından mı? Yoksa
Mustafa Kemal
Paşa’dan mı? Yoksa, yoksa vatanın kurtuluşundan, düşmanın bozguna uğramasından mı? O güzelim marşın içinde bunların dışında insan olana batacak bir şey yoktu hâlbuki!
Haa, eğer Fesli efendi gibi “keşke savaşı Yunan kazansaydı, şeriatı gönlümüzce yaşardık” yobazlığının arkasında saf tutuyorsa başkaydı tabii! Hain Mustafa Sabri gibi, kaçtığı Yunanistan’dan “Allah’ım beni Türklükten azat et” diye yakınıyorsa tamamdı doğal olarak! Bir zamanlar televizyona çıkan kızcağızın “keşke İngiliz mandası altında kalsaydık” dileğine katılmışsa anlardık kesinlikle!
Çünkü bu kafa, Kurtuluş Savaşı’nı asla hazmedememiş, Kuvayı Milliye Kuvvetlerinin üzerine padişahın kuvvetlerinin İngiliz desteğinde saldırmasını sevinçle desteklemiş yobaz güruhunun torunu olmakla övünürdü!
Çünkü bu kafa, Cumhuriyetin ilanını karalar bağlayarak karşılamış, yüzyıllardır kandırdığı, cahil bıraktığı, köle ettiği halkın uyanışından hayıflanmış, geriye, ortaçağa dönmek için yüz yıla yakın süre çalışmış gerici düşüncenin bugünkü devamıydı!
Ancak bilinmelidir ki, bu aziz vatanın toprakları üzerinde İzmir Marşı da, Onuncu Yıl Marşı da, İstiklal Marşı da ilelebet çalınacak, bu ülkenin aziz halkı tarafından tüm statlarda, tüm salonlarda, tüm alanlarda, tüm sokaklarda en gür, en coşkulu şekilde söylenecektir...
-Böyle biline!
