Şimdi arkanıza yaslanın, sizi biraz hayal aleminde gezdireyim…

Geçenlerde “cırt” otelleri sahibi Abdülrezzak Bey aradı, Antalya Belek’te yeni bir tasarım ile inşa ettirdiği son oteline davet etti. Koşa koşa gittim tabii. Otel 5 yıldızlı ama adeta 9 yıldızlı gibi vallahi… Yemekler şahane, aşçılar Michelen yıldızlı ünlü aşçılara resmen taş çıkartıyor. Kokteyller deseniz saraylara layık. Odalar müthiş. İki rüya gibi gün geçirdim. Zor döndüm eve… Yolunuz düşerse kaçırmayın derim; kendinizi cennete gelmiş gibi hissedeceğiniz garanti yani…

Biliyorsunuz, son zamanlarda televizyonlara çıkmıyorum pek. Çıktığımda da hep eski sıkıcı elbiselerle görünmek de çok demode tabi. Modacı Abuzittin arayıp, “Abi o ne biçim giyim, hemen geliyorsun” deyince kıramadım doğal olarak, atlayıp gittim… Konuşmama bile izin vermeden ölçülerimi aldı, kumaşlar seçildi ve ekrana yaraşır üç elbisenin dikimine başlandı bile. Ortaya çıkacak şaheserleri anlatınca başım döndü desem yeridir. Nişantaşı’ndaki şahane mağazasının vitrini her şeyi anlatıyor aslında, bir göz atmanızı tavsiye ederim…

Sabah sabah zırrr telefon, susmak da bilmiyor, açtım mecburen. Güzellik uzmanı Mebrure, daha merhaba demeden, Avrupa’dan yeni getirttiği “yüz düzeltme” cihazını anlatmaya başladı. Pek meraklandım. Mebrure’nin “Gel seni de 30’lu yaşlarına döndürelim” deyince dayanamadım gittim. İşlemden sonra aynaya baktığımda kendimi tanıyamadım desem yeridir. Üstelik fiyatları da gayet makul. Yepyeni birine dönüşmek istiyorsanız hemen sıraya girin bence…

Geçen akşam arkadaşlar zorla Bebek’te yeni açılan “Dzongo Brasserie” ye götürdüler. Sahibi Mr. Dzongo dünyanın birçok yerinde beş yıldız restoranlar açmış bir beyefendi. Her şey muhteşemdi. Ancak “yıldızın gözü” isimli tatlı akıl almazdı. Sadece onu yemek için bile sürekli giderim yani. Biraz pahalı ama rüya gibi vallahi…

Örtülü reklam!

Bizim meslekte bu gibi reklamları yapanlara eskiden “Hanutçu” denirdi!

Bugünlerde ismi değişti mi bilmiyorum ama cisminin “örtülü reklam” tadında tam gaz devam ettiğini, Medya Ombudsmanı, sevgili arkadaşım Faruk Bildirici ibretlik bir yazıyla açıkladı ki, tam evlere şenlik!

Adını verdiği kişiler arasında mankenler, “infuencer” adı verilen sosyal medya ünlüleri, sunucular da var ama beni “gazeteciler” ilgilendiriyor tabii! Faruk önce şu uyarıyı yaptı:

–Sosyal medyada reklam olduğunu belirtmeden reklam yaparak insanları aldatan o kadar çok ünlü isim var ki, şöyle bir dolaşmak bile yeterli görmek için!

Sonrasında da bazı gazetecilerin şu paylaşımlarını örnek gösterdi. Reklamını yaptıkları kişi ve kuruluşların isimlerini de yalnızca rumuz olarak verdi:

–Rasim Ozan Kütahyalı: Çağlar kardeşimin parfümleri harika. Herkese tavsiye ederim…

-Kübra Par: Sanki 70’lerden fırlamışım. Erkan giydirdi, tayfun çekti @e.. @t..

-Ebru Baki: Elbisede zirve bence @b..

-Güneri Cıvaoğlu: Pzt. Akatlar’da dekoru, müziği, mutfağıyla tam bir Napoli mekanı L…’da keyifli gece. Şef E.. Poglini, mekanın sahibi H. Gecce’nin kurucu başkanı Kenan Erçetingöz, lezzet ve seyahat pazarı Sermet Severöz ile bir anı karesi.

-Nevşin Mengü: Akşama M…’min yemeği var. Yeni R. Uzun demlemeyi tattıracaklar. Yemek maalesef online.

“Reklam değil tavsiyedir!”

Bitmedi; “tavsiye” adı altında reklamlara devam!

-Hande Fırat: …kliniğinde dünyanın 45 ülkesinde yer alan… firmasına destekler yaptırdım… uygulaması ile bağışıklık sistemimi kuvvetlendirdim. 30 dakikada 20 bin mekik çektiren… uygulaması ile karın kaslarımı kuvvetlendirdim. Sonuçları paylaşacağım.

Onur Baştürk: @..’nin … adlı bir web sitesi var. Ustayı oradan ayarladım. Özden Usta özenle kemeri çizdi. Renk konusunda da yardımcı oldu. Sonuç şahane oldu. Bana da iş bitince önünde “değiş tonton” diyerek poz vermesi düştü.

Fatih Portakal: Nedir bu diyorsunuz değil mi?  Hediye geldi bir arkadaştan. Aslında genelin dışında olup, rakıcı değilimdir. Alkollü milli içecekte sınırları zorluyoruz belli.

Ahmet Hakan: Ahmet Usta’nın başlattığı tarihi … köftecisinin hastasıyız. Hararetle tavsiye.

Dilek Güngör: Güzel bir akşam, güzel dostlar ve güzel yemekler… Bodrum’a gelip L…’ya gelmeyen çok şey kaybeder.

Fuat Uğur: Programa gelirken mutlaka uğrayıp bir kahve içtiğim B… Restoran’da sahibi Selçuk Bey’le sohbet ederken… Hani şu oldies-Goldies türden dediğimiz ama lisan çeşitliliği ile çok zengin yemek ve mezeleri şahane. Yolunuz düşerse uğrayın. Ama bu bir reklam değil tavsiyedir.

Mahmut Övür: Değerli dostum Prof. Dr. Yusuf Kalko ve Doç. Dr. Ali Koçyiğit ile birlikte… Beylikdüzü’ndeki Özel sağlık Merkezi’nde hem sohbet ettik hem de kalbe giden yolları kontrol ettirdim. Teşekkürler Yusuf hocam…

Bir soru ile bitireyim:

–Bunlar gazetecilik ise bizim yaptığımız nedir Tanrı aşkına!..