Ne güzel ayarlanmış bir senaryo!

-Önce ABD faiz açıklamasını yaptı, değişen bir şey yoktu…

-Sonra dün 14.00 civarlarında Merkez Bankası, 1 puanlık indirimle faizi 15’ten 14’e indirdi!

-Böyle olunca ne oldu peki? Bu yazı kaleme alındığı sırada dolar 15.49, Euro 17.55’le ile tarihte hiç görülmemiş şekilde zirve yaptı!

Son olarak sahneye AKP’li Cumhurbaşkanı çıktı ve on milyonlarca insana büyük, çok büyük müjdeyi verdi:

–Asgari ücret 4 bin 250 TL!

Yani şu saatteki döviz bazından 274 dolar!.. Dünkü yazımda ne olacağını adeta görüyormuş, biliyormuş gibi yazmıştım! Aynen benim anlattığım gibi oldu; 4 bin liranın biraz üstünde rakamın bizzat Saray tarafından açıklanacağını ve tiyatro perdesinin ineceğini, yanaşmaların ise anında  çılgınca alkış tutacağını anlatmıştım…

–Ayniyle oynandı ve bitti!

İşverenin telaffuz ettiği 3 bin 900 lirayla, Cumhurbaşkanı ile Hazine ve Maliye Bakanı sıfatlı muhteremin “İşçiyi ezdirmeyeceğiz” sözlerinden sonra açıklanan 4 bin 250 lira arasında ne kadar fark var?

–350 TL!

Yani dolar bazında 22.5 dolar, o da şimdilik!.. Mesela şöyle bir örnek verebiliriz:

–Asgari ücret dün 4 bin TL olarak açıklansaydı 272 dolar edecekti!

Faiz indirimi ile doların fırlaması sonucu bugün 4 bin 250 lira anca o kadar ediyor! Bu ne demek oluyor peki?

–İşçiye verilen “büyük zam” daha eline geçmeden eridi gitti demek oluyor!..

İnsanları göz göre göre sefaletin kucağına teslim eden iktidarın sefaletidir aslında bu vahim sonuç…

–Ne kadar övünseler yeridir yani!

Nebati Bey’in kardeşi faiz indirimini bildi!

Haa bu arada ücretliden alınan gelir ve damga vergisi de kaldırıldı.

AKP’li Cumhurbaşkanı bu müjdeyi de şöyle verdi:

–İşverenleri 450 liralık ilave yükten de kurtarmış bulunuyoruz!

Dünkü yazımda “İşverene de bir güzellik yapılır” demiştim haklı çıktım vallahi!

–Bu yazıyı bile boş yere yazdım aslında, dünkü yazıyı aynen koysaydım yeterdi!

Son bir nokta, daha doğrusu tebrik ile bitireyim; Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin kardeşi iş insanı Seydullah Nebati, önceki gün Merkez Bankası’nın faizi 1 puan indireceğini tahmin etmişti…

–Hedefi 12’den vurdu, tebrikler…

Söylediklerini ispat etmezse müfteridir!

Afyonkarahisar Belediye Başkanı sıfatlı Mehmet Zeybek, dün müthiş bir iddia ile sahneye çıktı!

15 yıl önce Şuhut ilçesi Kayabelen Köyü’nde gravite değeri çok yüksek petrol bulunduğunu ancak petrolün Lozan Antlaşması nedeniyle çıkarılmadığını öne sürdü.

Bu mümtaz şahsiyet bu kadarla da yetinmeyip, ismini vermediği bilim adamlarından alıntılar yaparak şöyle sürdürdü yalanlarını, pardon iddialarını:

–Rus bilim adamı diyor ki, bırakın Türkiye’yi petrol okyanusunun üzerinde oturuyor diyor. Ama maalesef bu anlaşmalar ile elimiz ayağımız bağlanmış, yer altı zenginliklerimizi çıkaramaz hale gelmişiz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu olan Lozan Antlaşması’yla ilgili pek çok yalan, pek çok iftira duymuştum ama böyle püsküllüsüne ilk kez tanık oldum! Soralım bakalım bu zata:

–Madem 15 sene önce olmuş bu olay hem de zatınızın iktidarı sürecinde yaşanmış; neden bir Tanrı’nın kulunun bile haberi olmamış? Böylesine değerli, gravitesi yüksek petrol bulunmuş da, iktidarınız niçin bu büyük müjdeyi milletle paylaşmamış? Diyeceksiniz ki “Lozan nedeniyle yasak!”

–O halde, yıllar içinde en az 12 kez petrol ya da doğalgaz bulundu müjdeleri nasıl verildi? Yoksa bu Lozan yasağı yalnızca Şuhut ilçesi civarı için mi geçerli?!

Ayrıca şimdi sizin gibi aslan yürekli bir belediye başkanı var; niçin bulunup üstü kapatılan petrolü açığa çıkarıp ülkeye şu kriz döneminde katkıda bulunmuyorsunuz?

Yalanın da bir inanırlığı hatta bir “haysiyeti” vardır efendi… Kendi iktidarını töhmet altında bıraktığının bile farkına varmadan Lozan’ı, dolayısıyla Cumhuriyeti karalamaya çalışıyorsun aklınca! Ama olmuyor bak; mumun yatsıya kadar bile yanmıyor…

–Ya söylediklerini ispat et ya da birazcık utanman varsa özür dile diyeceğim ama bu kafa ikisini de yapamaz!..