Top
Ümit Zileli

Ümit Zileli

ümit zileli@korkusuz.com.tr

16/02/2022

İnfaz savcısının önündeki dimdik gazeteciler!

Adalet Bakanı apar topar değiştirildi…

Abdülhamit Gül’ün yerine daha önce iki kez o görevde bulunan Bekir Bozdağ getirildi. Ergenekon-Balyoz Kumpası sırasında 2 yıl Adalet Bakanı olarak görev yapan Bozdağ, 17/24 Aralık esnasında da AKP’li bakanlar suçlanır, mahdumlar tutuklanır, şu meşhur Rıza Sarraf içeri alınırken de aynı görevi sürdürüyordu… Şimdi üçüncü dönemini icra etmeye başladı. Ben bu görev değişimini duyduğumda şöyle düşündüm:

Vardır bir hikmeti, bakalım gündem nelere gebe!..

Çok beklememize gerek kalmadı; Libya’da şehit olan MİT mensubunun cenaze törenini haber yapmak böylece kimliğini açığa çıkarmak suçlamasıyla yargılanıp mahkum olan gazeteciler Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Hülya Kılıç, Aydın Keser, Mehmet Ferhat Çelik’in başvuruları İstinaf Mahkemesi tarafından reddedildi! Bu ne anlama geliyor peki?

Verilen cezaların kesinleşmesi anlamına geliyor!

Bu ülkenin gerçekleri yazan, iktidarın, kuyruğundan ayrılmayan yandaşların, bir takım şirketlerin, müteahhitlerin, eski belediye başkanlarının alengirli ilişkilerini, yolsuzlukları, hırsızlıkları yazan, anlatan şerefli, başı dik, yurtsever gazetecilerini punduna getirip hapislerde yatırmak “Yeni Türkiye”nin önde gelen özelliklerinden biri!

Ancak bilmedikleri ya da anlayamadıkları bir şey var; bu gazeteciler daha araştırırken, yazarken, yazdıklarını kitaplaştırırken dahi, bunun için bir bedel ödeyebileceklerinin bilincindeydiler!

Bu nedenle onları ne korkutabilirsiniz, ne de yürüdükleri şerefli yoldan geri döndürebilirsiniz!

Bakın karara nasıl tepki verdiler?

Bu kardeşlerimin İstinaf Mahkemesi kararından sonra söyledikleri, hemen bir satır yukarıda yazdıklarımın kanıtı olarak tarihe kazınacaktır…

Barış Pehlivan: MİT şehitlerimizin katillerinin önüne Ankara’da turkuvaz halı serilirken, cenazelerini haber yaptığım için aldığım 3 yıl 9 aylık hapis cezası onandı. Şehidin mezarının üstüne basıp siyasi operasyon yapanlar da biliyor ki; beni sadece gerçeği yazmaktan vazgeçiremezsiniz…

Barış Terkoğlu: Libya’da MİT personelini katleden silahları veren emirle kucaklaştılar. Katleden lideri önümüzdeki günlerde Ankara’da ağırlayacaklarını açıkladılar. Cenaze haberini yapan gazetecileri ise tutuklayacaklar. Vatanseverliğin ve ülkeye ihanetin resmi, güç sayesinde başaşağı duruyor.

Murat Ağırel: Libya’da şehit olan iki vatan evladı için paylaştığım bir mesaj nedeni ile yargılandığım davada verilen ceza onaylandı. Vatan evlatlarını şehit edenler turkuaz halılarda karşılanırken ecel beşiğini halk için sallamaya devam edeceğiz. Susmayın, Korkmayın, Alışmayın…

Bu gazeteciler, onurumuz, gururumuz, geleceğimizin teminatlarıdır…

Kendileri gittiler!

Yukarıdaki satırlar, yalnızca 12 gün önce yazdığım “Yeni Türkiye’de gerçek gazeteci bedel öder” başlıklı yazımın bir bölümü…

Önceki akşam, telefonum çaldı, Murat Ağırel’di arayan. Daha “Nasılsın kardeşim?” diye soramadan anlattı:

Ağabey, yarın Barış Pehlivan’la birlikte infaz savcılığına teslim olmaya gidiyoruz!

Önce anlamadım; savcılıktan bir yazı gelmişti de ben mi atlamıştım acaba? Hayır, böyle bir bekleyişi hazmedemeyen iki gazeteci “gidelim, işleri çabuklaştıralım” kararı vermişlerdi! Aklıma bir an bu ülkenin onurlu, yiğit gazetecilerinin bir telefonla çağrılabilecekken gözaltına alınış şekilleri geldi!

Dedikleri gibi yaptılar; dün infaz savcılığına giderek teslim oldular. Hülya Kılınç’ta Manisa’da tutuklanarak İstanbul’a gönderildi. Tutukluluk işlemleri yapıldı. Sonra ver elini cezaevi! Ancak gitmeden önce kamuoyuna seslendiler. Murat Ağırel, şöyle veda etti:

Gazeteciler kaçma şüphesiyle tutuklanır ya, gerçek gazeteciler kaçmazlar. Varsa suçları yargıda hesabını verirler. Bizler gazeteciyiz, kalemimizi namus biliriz. Susmayız, korkmayız, asla da alışmayız.”

Barış Pehlivan ise üçüncü kez cezaevine girerken şu mesajı verdi:

Bugün ben cezaevine teslim oluyorum ancak bu benim çok iyi bildiğim bir hikaye. 11 yıl önce Zekeriya Öz’ün kararıyla İstanbul Emniyeti’nde bu sabahı karşılamıştım. Bir başka 15 Şubat sabahı cezaevine teslim oluyorum. Ben hep buradayım ama hukuksuzluğu yapanlar yaptıklarına sahip çıkamıyorlar. Bugünler gelip geçtiğinde geriye daha özgür bir ülke ve özgürlük için mücadele edenler kalacak…

Bu kez fazla kalmayacaklar

Peki şimdi ne olacak?

Barış Pehlivan’ın avukatı Hüseyin Ersöz tane tane anlattı:

İnfaz savcılığı şimdi kapalı ceza infaz kurumuna sevk işlemlerini gerçekleştirecek. Kapalı cezaevinde normalde hiçbir şekilde kalmamaları lazım. Arkasından açık cezaevine sevkleri yapılacak. Açık cezaevinden Kovid izinleri kapsamında aynı gün içerisinde tahliye edilmeleri gerekiyor. Bu izinler bittikten sonra tekrar cezaevine gidip teslim olacaklar. Denetimli serbestliğin uygulanması için infaz hakimliğine bir yazı yazılacak. Böylelikle denetimli serbestlik uygulanacak.

Tabii, Ersöz’ün bu anlattığı hukuk kurallarına göre vakit geçirmeksizin yapılması gerekenler. İzleyip göreceğiz…

Barış Terkoğlu’nun gazeteci kardeşlerini cezaevine uğurlarken söyledikleri her şeyi anlatıyor aslında. Tarihe not düşmek adına onun söyledikleri ile bitireyim:

Bu adliyelerden uyuşturucu kaçakçılarının, katillerin, mafya üyelerinin serbest bırakıldığı şartlarda onlar, şu anda gelip kendi ayaklarıyla teslim oldular. Bu da bu ülkenin değil ama bu ülkeye hukuk dağıtan insanların ayıbı diye düşünüyorum!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp