Üniversite öğrencisi N.Y. İzmit’te belediye otobüsüne bindi...
Aklında birazdan gireceği sınav, oturacak boş bir yer aradı. Yaşlı bir adamın yanında yer vardı ancak adam, çantasını o boş koltuğa koyarak oturmasını engelledi. Az sonra o adamın karşısındaki koltuk boşaldı ve genç kız oraya oturdu. Daha birkaç saniye geçmiş, geçmemişti ki, yaşlı adam karşısındaki kıza aynen şöyle hitap etti:
Karşımda oturma kalk, gözüm sana kayıyor!
Kızcağız şoke olmuştu; sinirli bir sesle “siz ne cüretle böyle konuşuyorsunuz” diye sormaya hazırlanırken, adam aynı seviyesizlikle sürdürdü konuşmasını:
- Senin değerli bir hazinen olsa saklamaz mıydın?
Ardından yine “Allah bunları yasakladı. Karşımda oturma” diye söylendi. Sonra çevresinde oturanlara dönüp “Bu kız ne kadar doğru? Gözüm ona kayıyor” diye söylendi... N.Y. artık dayanamıyordu, adama döndü:
- Ailem bile bana karışmazsan siz kim oluyorsunuz?
- Ailenden de senden de hayır gelmez o zaman!
Tartışma sürerken otobüsün şoförü aniden aracı durdurdu ve kıza dönerek adeta paylarcasına şöyle dedi:
- Sus artık! Adam sana bir şey demedi. Yolcuları rahatsız etme. Kimse seni dinlemek zorunda değil!
Kızcağız iki ateş arasında kalmıştı. Terbiyesiz adam şoföre teşekkür etmiş, otobüs yolcularından biri dahi ağzını açıp tek kelime etmemişti!
Genç kız, otobüsten indi, plakasını aldı ve şikayette bulundu... Durumu sosyal medyada şu sözcüklerle isyan ederek paylaştı:
- Asla susup oturmayacağım! Hiçbir kadın böyle adamlar yüzünden korkarak yaşamak zorunda değil!

Aynı zaman diliminde Isparta’da feci bir cinayet işlendi...
- Tam 17 saat sürdü!
19 yaşında gencecik bir kız, ayrılmak istediği erkek arkadaşı tarafından önce kabloyla boğulup ardından kalbinden bıçaklanarak öldürüldü!..

O da üniversiteliydi. Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Fotoğrafçılık Bölümü öğrencisi G.C., bir süredir Muğla’da yaşayan Zafer Pehlivan  ile görüşüyordu. Ancak son zamanlarda araları bozulmuştu. Genç kız ayrılmak istiyordu.

Muğla’dan Isparta’ya gelen Zafer Pehlivan, kızın evine giderek konuşmak istedi. Konuşma tartışmaya dönüşünce kızcağızı tekme tokat dövmeye başladı. Genç kız defalarca kaçmaya çalıştı ancak başaramadı. Kızın yerlerde sürüklendiğini gören mahalle sakinlerinin ihbarı üzerine polis ve sağlık ekibi geldi olay yerine. Kız ambulansla hastaneye götürüldü, müşahade altına alındı. Ancak şikayetçi olmadı... Daha sonra polis aracı ile evine bırakıldı...

Tekrar kızın evine giden Zafer Pehlivan’a “bana el kaldırdın, beni dövdün” diyen kızı yine dövdükten sonra bu kez bir kabloyla boğazını sıkmaya başladı; öfkesi bir türlü geçmeyince de kalbinden bıçakladı...
O kız memleketi Muğla’da, annesinin feryatları arasında toprağa verildi... Katili ise tutuklanarak hapishaneye gönderildi...

- Türkiye’de artık çok sıradan hale gelen bir kadın cinayeti daha işlenmişti!

Yukarıda, yakın geçmişten iki örnek anlattım.
Art arda okuduğunuz iki olay arasında temelde çok büyük bir fark yoktu aslında... Otobüste sözlü tacize uğrayan N.Y., saldırıya da uğrayabilirdi... Bıçak ya da tabancayla da vurulabilirdi... Onu koruması gereken otobüs şoförü bile bu saldırıyı gerçekleştirebilirdi! Çünkü kadının söz söyleme, kendini savunma hakkına bile tahammül edemeyen, sesini çıkarmayan hatta “oh olsun” diyebilecek denli vahşileşebilen bir topluluk haline geldik, getirildik ne yazık ki!..

Gün geçmiyor ki bir taciz, bir tecavüz, bir cinayet haberi ile karşılaşmayalım... Daha birkaç gün önce bir günde 8 kadın öldürüldü... Gericilerin amansız baskısı yüzünden bu iğrenç olayları biraz da olsa önlemeye yarayan “İstanbul Sözleşmesi” iptal edildikten sonra ölümle, en hafifinden yaralanmayla sonuçlanan kadına saldırılarda yüzde binlere ulaşan korkunç oranlarla karşı karşıya kaldık ey ahali... Ve bu kafayla, bu vurdumduymazlıkla maalesef artarak devam edecek!

Kadına sahip çıkmayan, gencecik kızların hayallerini öldüren, bedenini örseleyen, yok eden toplumların gidebileceği, barınabileceği tek bir yer vardır:
Cehennem... Ve onu da bu dünyada yaşarız!