Memur emekliye zam oranları açıklandı…

Ama bu açıklamadan önce Türkiye İstatistik Kurumu’ndan (TÜİK) aylık ve yıllık enflasyon rakamları geldi:

–Aylık 13.58 yıllık ise 36.8

Peki TÜİK bu rakamları ne zaman açıkladı? Ocak başında! Ne önemi var peki bunun? Büyük önemi var; TÜİK şayet bu rakamları Aralık ayı içinde açıklamış olsaydı, emekli ve memur maaşlarına yansıması gerekecekti! Açıklamadaki birkaç günlük sapma iktidarı bu yansımadan kurtardı!

Ne oldu peki zam oranları? TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranı karşısında nal topladı tabii! Memur ve emeklisine yüzde 27.47, işçi emeklisine ise yüzde 25 zam yapıldı. Beklenen ek zam o da yüzde 2.5 oranında yalnızca memura geldi. Böylece çalışanlar yağmur gibi yağan zamların altında ezim ezim ezildi!

AKP’li Cumhurbaşkanı, 2 bin 500 TL’ye çıkacak olan emekli maaşını müjde gibi sundu ancak bu artış, asgari ücretin dahi 1750 TL gerisinde kaldı!

Dün yanaşma medyanın haberlerine baktım; hiç sıkılmadan “ihracatta büyük artış”, “yeni yılda 4 müjde” gibi manşetler atmışlardı. Yapılan maaş artışlarının sefaleti ya da enflasyon patlamasından eser bile yoktu! Ancak, bir yanaşma gazete, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu sözlerini öne çıkarmıştı:

–Vatandaşımızı enflasyona ezdirmeyiz!

ENAG enflasyon verileri açlık ve yoksulluğu ilan etti!

Kardeş Gazetemiz SÖZCÜ, dün “Yaparsa AKP yapar, enflasyon rekor kırdı” başlığı ile çıktı…

Haber, 2002’de iktidarı yüzde 29.6 ile devralan AKP’nin 2022’de yüzde 36.8’e getirdiğini anlatıyordu. Ancak bu karşılaştırma TÜİK verilerine göre yapılmıştı. Evet devletin kurumu ilk kez bu kadar yüksek bir rakam açıklamıştı ancak o da gerçeği yansıtmıyordu!

Enflasyon Araştırma Grubu ENAG’ın açıkladığı yıllık enflasyon, bu ülkenin ezici çoğunluğunun adeta açlık ve yoksulluğa terk edildiğini haykırıyordu:

–Yüzde 82.8!

Bu rakam, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranının tam 46 puan üzerindeydi! Bu rakam, çalışana verilen ücret zamlarının ne kadar sefil oranlarda kaldığını gösteriyordu! Bu rakam iktidarın, resmi devlet kurumu TÜİK’in ve yanaşma medyanın halkın gözlerinin içine baka baka hiç sıkılmadan nasıl rakamları un ufak ettiklerini, nasıl utanmadan “müjde”çığlıkları attıklarını gayet açık şekilde ortaya koyuyordu!

–Onlar adına yüzüm kızardı, utandım…

ENAG kimlerden oluşuyor?

Peki nedir bu ENAG?

Açılımını yukarıda verdim; Enflasyon Araştırma Grubu. Kendi alanlarında başarılı, ekonomist ve akademisyenlerden oluşuyor. Ülkemizde ve yurtdışında önemli üniversitelerde görev yapıyorlar. Prof. Dr. Veysel Ulusoy’un yönetici olarak görev aldığı bu araştırma grubunda araştırmacı olarak bulunanları da tanıyalım:

–Serkan Gençer (Finansal Ekonomi, Doktor Adayı,Yürütücü) Dr. Serhat Hasançebi (Uni. of Basque Country, Ekonomi) Dr. Mustafa Demirok (Finansal Ekonomi) Mehmet Çağdaş Işim (Finansal Analist) Barış Kaan Basdil (ENAGrup Fransa Temsilcisi, Toulouse Üniversitesi) Özenç Aslan (Güney Kaliforniya Üniversitesi – Ekonomi)

Peki bu grup verileri nasıl derliyor, ona da bakalım:

–Tüm sebze çeşitleri, tüketim sınıfına giren enerji kalemleri (doğal gaz, elektrik gibi), kısıtlamaya tabi tutulmadan tüm gıda ürünleri, alım gücünü etkileyen ulaşım kalemleri, mücevher (altın) ile benzin ve motorin fiyatları saatlik ve günlük elde ediliyor.

Bitmedi; ENAG’ın enflasyon sepetinde, TÜİK sepetindeki 418 maddenin 339 adedi aynen bulunuyor! Peki geriye kalan 79 madde niçin yok? Onun yanıtı da şöyle:

–Geriye kalan 79 maddede ise enflasyonu etkileyen davranışın kesikli olması ya da denetimli ürünlerin yoğunluğu oluşturması nedeniyle kapsam dışında tutuluyor!

Zarif bir söylem tabii! Çok da açmamışlar ama anlaşıldığı kadarıyla TÜİK’le yollarının nasıl ayrıldığını anlatıyor!..

Gelelim sonuca: Bu halk hem yoksulluğun dibine mahkum ediliyor hem de fena halde aldatılma ve alaya maruz kalıyor. Diğer bir deyişle fena halde dalga geçiliyor. O halde şöyle bir akıl yürütme de yapılabilir:

–Bu halk sizi hiç unutur mu?!.