Ligin en kırılgan takımlarından birine dönüşen Trabzonspor ile son 4-5 haftanın en etkili takımı olan Beşiktaş’ın maçında sürpriz sonuç çıktı.

0-0 iki taraf için de beklenen sonuç değil. Hem son yılların en gollü eşleşmesi olması açısından hem de Beşiktaş’ın hala şampiyonluk yarışının içinde olması hasebiyle çok daha farklı bir maç beklentisi vardı.

Mental olarak bitik, motivasyonsuz Trabzonspor karşısında ‘nasıl olsa kazanırım’ rahatlığı Beşiktaş’a eksi yazdı. Oyununu çok geriye attı.

Diğer tarafta ise konsantrasyonu bu zor maçı kazanabilecek kadar yükseltmiş bir Trabzonspor vardı. Ha koptu ha kopacak diye beklerken son ana kadar maçı hiç bırakmadı Trabzonspor. Haftalar süren düşüş oyuncular üzerinde inanılmaz bir stres oluşturdu. Bu maç özelinde topu içeriye sokamamanın en büyük nedeni de budur. Özverinin, yönetimin hafta içi yaptığı ödemelerle destek bulduğunu da söylemek yanlış olmaz.

Sezonu olaysız bitirmek için Trabzonspor açısından bu maç fırsat olarak görülebilir. Kalması gerekecek bazı oyuncuların varlığını hissettirme başlangıcı olabilir. Mesela çok kreatif bir oyun yapısı olan Markovic makul şartlarda mutlaka tutulmalı.

Beşiktaş 1 puana şükredecek kadar kötü oynadı. Fiziksel yorgunluğu oyunun temposunu yönetemedi. İki taraf için de gerçekten televizyon kapattıracak kadar sıkıcı geçen ilk yarıdan sonra özellikle son 35-40 dakika gol çıkmaması ilginç oldu. Hem Uğurcan’ın hem Mert’in çıkardığı o zor toplar maçın kaderini belirledi.

Beşiktaş yarıştan koptuğu maç olarak hatırlayabilir bu deplasmanı. Bunu zaman gösterecek. Ligin boyu artık iyice kısaldı. En geride olanın burada hata yapması telafisizdir artık.